En az 20 milyon lira harcanan ama
içler acısı haldeki çiftlikleri gördüm.
Spent at least 20 million pounds, but I saw the deplorable state farms.
Kaynak: hurriyet.com.trAlkin ayrıca stat doluluğunun
içler acısı olduğunu belirtti.
Alkine also deplorable stat fullness, he said.
Kaynak: fotomac.com.trArena'nın zemininin
içler acısı hali de gözlerden kaçmadı.
Did not escape the eyes of the deplorable state of the floor of the arena.
Kaynak: birgun.netAma benimle konuştukları ile benim hakkımda başkaları ile konuşması
içler acısı.
But you were talking to me and talking with others about my deplorable.
Kaynak: radikal.com.trİçler dışlar çarpımı yaparak bölme ve çarpma işlemlerini gerçekleştirme. Belirli bir sürede gidilen mesafeyi veya tersini bulma.
Kaynak: Uçuş kompüteri 1-r+r²-r³+·-r k-1+r k(1-r k/1+r)+r k
İçler dışlar çarpım ı yapıldığında; 1-r+r²-r³+·-r k-1+r k(1-r k+r k-r k+1)/1+r. ve sonuç olarak;
Kaynak: Ekin yöntemiRomanları : 95
İçler Acısı. 96 İhtiyar Öğretmen. 97 İhtiyarlar. 98 İki Kardeş. 99 İncili Terlik. 100 İstanbul Sokakları. 101 Kaçık. 102 Kaçık Garip Bir
Kaynak: Kemalettin Tuğcu