Moratti, derbi öncesi gazetecilerin sorularına
içtenlikle yanıt verdi.
Moratti replied sincerely journalists' questions before the derby.
Kaynak: fotospor.comKendisini canı gönülden,
içtenlikle kutluyorum ve alkışlıyorum.
Himself heart and soul, I sincerely congratulate and applaud.
Kaynak: habergazete.comTürkiye'nin başmüzakerecisi olarak bunu
içtenlikle söylüyorum.
As Turkey's chief negotiator, saying it sincerely.
Kaynak: focushaber.comBaşlangıçta
içtenlikle yaptığınız bir şeyin epey tartaklandığı oluyor.
Originally tartaklandığı a lot of things going on that you do sincerely.
Kaynak: haberturk.comİhlas, samimi olmak, dine
içtenlikle bağlanmak, esaslarını sırf Allah rızası için uygulamak anlamına gelen bir din i terim dir. Riya 'nın
Kaynak: İhlas (terim)"O,Tanrıların sevgili oğludur ve her insana
içtenlikle saygı duyar") ve Dhamma (Devanāgarī : धम्मः), "Adil, Dindar, Erdemli") (MÖ 304 –
Kaynak: Büyük Asokasonra teğmen olarak güney cephesine gönderildi. Komünizm i
içtenlikle benimsememiş olmasına rağmen 1930'da Tüm Birlik Komünist Partisi'ne girdi.
Kaynak: Andrey Vlasovolan Dimitri, tahtın yasal varisi olduğuna
içtenlikle inanıyordu. Moskova 'da bulunduğu 1601-1602 yıllarında Prens Dimitri olduğunu öne sürdü.
Kaynak: Düzmece Dimitriolduğunu, nedeni belirsiz haksızlık ve umutsuzluğu, sonuç olarak da yaşamın "boş" olduğunu
içtenlikle anlatan bir vaizin düşüncelerine yer veriyor.
Kaynak: Vaiz (Zebur)Her insanın içinde hem iyi hem de kötü dürtülerin güçlü ama sindirilmiş bir şekilde mevcut olduğu görüşüne
içtenlikle inanan insancıl,
Kaynak: Dr. Jekyll ve Bay Hyde (film, 1931)Genç yaşta makaleler yazmaya başlayan Thomas Abbt, çağdaşlarının çoğu gibi Friedrich II 'ye
içtenlikle bağlandı. Kunersdorf bozgunundan
Kaynak: Thomas AbbtCumhuriyeti Eğitim Bakanı Pefkios Georgiades "Kıbrıs tüm dinlere hoşgörüsü olan bir devlettir ve Yahudi sinagogunu
içtenlikle karşılıyoruz" demiştir.
Kaynak: Larnaka Sinagogugeçen süre içinde asıl altı çizilmesi gerekenin insanların birbirine
içtenlikle “evet” demesi gerektiğini düşündükleri ve ilk albümden bu
Kaynak: Dört X DörtNetcat, diğer program ve betikler tarafından
içtenlikle veya kolayca kullanılabilen güvenilir "arkauç" aygıtı olması için tasarlandı.
Kaynak: NetcatBu coğrafyayı büyük bir ustalıkla fotoğrafladı ve
içtenlikle anlattı. Çalışmaları sırasında İslam dinini kabul etti. Çıktığı gezilerde çok
Kaynak: Thomas J. AbercrombieLaplace, Biot'a bunu kimseye söylemeyeceğini ve çalışmasını çekinmeden yayınlamasını
içtenlikle istemiştir. Bu onun, binlerce olumlu
Kaynak: Pierre-Simon LaplaceGünahın yüklediği suçluluktan arınabilmek için
içtenlikle pişmanlık duymak, günahları bir din adamına itiraf etmek ve kefaret gereklerini
Kaynak: Günah çıkarmaİhlas, samimi olmak, dine
içtenlikle bağlanmak, esaslarını sırf Allah rızası için uygulamak anlamına gelir. Allah'a bu sûrede anlatıldığı
Kaynak: İhlas SuresiCharles her seferinde aynı
içtenlikle "bir duvarın diğerine ne dediğini" sorar. Anlatıcı açıklamak istemese de Esmé onun asker olduğunu
Kaynak: Esmé İçin - Sevgi ve YoksunluklaGeleneksel olarak Yahudiliğe geçmek isteyenlerin cesareti kırılsa da, günümüzde Yahudiliğin tüm ana akımları
içtenlikle din değiştirmek
Kaynak: YahudilikSeve seve, özveriyle,
içtenlikle, gönülden sunulan bir yaşam. O arada yetiştirilen, büyütülen, 30 yaşına erişen bir oğul. Hepsi ülkeme
Kaynak: Hadi Çaman