AYKUT Kocaman birçok sorunla tek başına
ilgilenmek zorunda kalıyordu.
Huge AYKUT had to deal with many problems alone.
Kaynak: hurriyet.com.trBu bakımdan devletimiz, ekonomik hayatla yakından
ilgilenmek zorundadır.
In this regard, state, economic life and must deal closely.
Kaynak: haberler.com'Bunlarla
ilgilenmek istemeyen gitsin Amerikan devlet tahvil alsın' dedim.
"Let the American government bonds do not want to take care of these, 'I said.
Kaynak: bloomberght.comGeçen zamanla
ilgilenmek yerine kendinizi sınav sorularına odaklamaya çalışın.
Rather than dealing with the last time you try to focus the examination questions.
Kaynak: samanyoluhaber.comAbdülaziz 1876 yılında Hersek isyanıyla
ilgilenmek zorunda kaldı ancak 30 Mayıs'ta tahtan indirildi yerine V. Murat geçti ve Murat
Kaynak: Hersek İsyanıDolayısıyla, tüketicinin duygusal ve düşünsel ihtiyaçlarıyla da
ilgilenmek gereği vardır. Kaynakça : Kategori:Pazarlama. . Karalar, Rıdvan
Kaynak: Tüketici18 Eylül 1862 günü her iki taraf ölü ve yaralılarla
ilgilenmek amacıyla geçici ateşkes yapmış ve gün çatışmasız bitmiştir. General Robert
Kaynak: Antietam MuharebesiBunun yerine şarkıcı gruptan kovuldu ve bundan sonra grubun kendi adını taşıyan Wintersun ile
ilgilenmek için bir sürü vakti vardı.
Kaynak: WintersunDikkatle izlemek,
ilgilenmek, gözleri açık tutmak anlamlarını da taşır. Metaforik açıdan kişinin manevi kalbine dikkatini yöneltmesi ve
Kaynak: MurakabeFBI ajanı Dale Cooper (Kyle MacLachlan ) bu cinayetle
ilgilenmek için kasabaya gönderilir, fakat bu küçük ve sakin görünen kasaba aslında
Kaynak: İkiz Tepeler (dizi)Black Emperor 'ın kurucu üyelerindendi 1998'de diğer grupları olan Molasses, Set Fire to Flames ve HṚṢṬA ile
ilgilenmek için gruptan ayrıldı.
Kaynak: Mike MoyaGörevleri padişaha hizmet sunmaktan çok valide sultan larla ve cariyelerin gereksinimleri ile
ilgilenmek olan bu kadınların cariyelik
Kaynak: Odalıkzira Vodun inancına göre Nana Buluku dünyevi işlerle
ilgilenmek için çok önemli ve büyüktür. Vodun inancı Afrika 'dan Amerika kıta ve
Kaynak: Nana BulukuGeleneksel tiyatro ile
ilgilenmek tam profesyoonel bir iş olmadığından Denizcilik işletmelerine girdi ve tiyatro ile uğraşına ikinci iş
Kaynak: İhsan DizdarVakfı Türk ve Alman doktorları ile profesörleri tarafından yabancı vatandaşları, özellikle Türklerin sağlık sorunları ile
ilgilenmek ve
Kaynak: Türk Alman Sağlık VakfıMİB tasarımını demek ayrıca şu birimlerin tasarımıyla da
ilgilenmek demektir: Veriyolu Yazmaç ve Önbellek Denetim birimleri. Saat çevirimi
Kaynak: Merkezi işlem birimi tasarımıdiğer bölgelerinde yaşanan savaş, ölüm, açlık gibi zorlukları önemsemeyerek sadece kendi sorunlarıyla
ilgilenmek duyarsızlık olarak nitelenir.
Kaynak: Duyarsızlıkİnsan bedeninin sanatsal yapısıyla
ilgilenmek onun tıbbi anatomi siyle ilgilenmeyi gerektirmez. İkisi birbirini tamamlar. Bedenin Genel
Kaynak: Sanatsal anatomiTürkiye'de bulunan Suriye'li sığınmacılarla ilgili her türlü konunun koordinasyonuyla
ilgilenmek üzere Koordinatör Vali olarak görevlendirilmiştir.
Kaynak: Veysel Dalmazgörevlendirilmiş yetkililer ile "verderer" denen, görevi halka açık meralar ile kraliyetin av alanlarıyla
ilgilenmek olan yetkililer sorumludur.
Kaynak: New Forest MidillisiGrup 2007 yılında Chris Cornell'in grupta müzik ve bakış açısı farklılıkları doğduğunu ve kendi solo kariyeriyle
ilgilenmek istediğini
Kaynak: AudioslaveBu takımda iki sezon oynadı ve 2009 yılında oğluyla daha fazla
ilgilenmek için voleybolu zirvede bıraktı. 2007 yılında kendi adını
Kaynak: Bahar Mert