susturmak (-i) 1. Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak:
"Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." -F. R. Atay. 2. Verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek, ilzam etmek:
Bilgili adam, hepsini susturdu. 3.
mec. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek, bastırmak:
"İşimizi, gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu." -M. Ş. Esendal.