bastırmak
(-i) 1. Basma işini yaptırmak: "Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." -T. Dursun K. 2. Zararlı bir olayı önlemek: Yangını bastırmak. 3. Durdurmak: İsyanı bastırmak. 4. Üstünlüğünü göstermek: "Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor." -Ö. Seyfettin. 5. Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek. 6. Gidermek: "Heyecanını bir türlü bastıramıyor." -N. Araz. 7. Hemen söylemek: Cevabı bastırdı. 8. (nsz) Ansızın birinin yanına gitmek: "Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar." -O. Rifat. 9. (nsz) Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek: "Kış bastırdığında bu sıcağa rahmet okursunuz." -A. Kulin. 10. (-e) Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek: "Köyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar." -E. Bener. 11. hlk. Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak.

gidermek
(-i) 1. Ortadan kaldırmak, yok etmek: "Vapur sorar, yol öğrenir, merakımızı gideririz." -S. F. Abasıyanık. 2. Dindirmek: "Susuzluğunu giderdikten sonra açlığını da bastırmaya kararlı olduğu belliydi." -İ. O. Anar.

ilzam etmek
susturmak.

Cristian fazla konuşma fırsatı bulamazken, eşi Camila'yı ise susturmak zor oldu!Kaynak: spor.haber7.com

Başkan Fikret Orman'ın, muhalif sesleri susturmak adına böyle bir karar alabileceği ifade edildi.Kaynak: fotomac.com.tr

Çünkü kimse cinayete inanmamaktadır.Hercule Poirot ise ilk önce öğrenmesi gerekenin kızı susturmak isteyenin kim ya da kimler
Kaynak: Elmayı Yılan Isırdı

Ordunun ilk görevi, Kilikya çevresini alıp, Turgutlu ve Vaşak aşiretlerini susturmak oldu. Ordu, 9 Şubat 1486 tarihinde, Adana şehrinin
Kaynak: Osmanlı-Memlük Savaşı

Eski diktatörler genellikle muhaliflerini susturmak ve halkı siyaset alanının dışına itmekle yetinmişlerdir. 20. yüzyıl popülist
Kaynak: Tek parti rejimi

Gazetesini susturmak için siyasi rakipleri kendisiyle çok uğraştı. Adana gazetelerinin rekabeti ve çeşitli husumetlerden dolayı yine
Kaynak: Şükrü Oğuz Alpkaya

Yunanistan basınında araba kazasının Panagoulis'i susturmak ve sorgulamalardaki belgelerin üstünü örtmek için hazırlandığını iddia eden
Kaynak: Alexandros Panagoulis

Başta oraya büyük annesini susturmak için giden Lacey, papaz yardımcısıyla arasında geçen bir konuşmadan sonra inançlı bir insan olmaya
Kaynak: Lacey Sturm

yıllarında kadınlar için de uygulamaya konmuştur Hükümet 1960 yılından itibaren paso yasalarını karşıt görüşleri susturmak amacıyla kullanmıştır.
Kaynak: Sharpeville Katliamı

Bu madde daha sonra "Hitler" tarafından, muhaliflerini susturmak ve diktatörlüğünü kurmak için kullanılmıştır. Weber'in Alman politikasına
Kaynak: Max Weber

gelenek hukukunun simgesi haline gelen Edward Coke'la baş edeyeceğini görünce. Ağustos 1613 'te onu susturmak için "satın almak" yoluna gitti.
Kaynak: Edward Coke

Anadolu yakasındaki Osmanlı bataryasını susturmak amacıyla bir Fransız hafif kruvazöründen sökülerek sahile kurulan 140 mm. lik iki top da
Kaynak: İkinci Kirte Muharebesi

Küçük üreticileri ve toprak sahiplerini olumsuz etkileyen vergiler huzursuzluğa yol açınca muhalif sesleri susturmak için cezai tedbirler
Kaynak: Caterina Sforza

Vehbi, onun konsere çıkmasını yasaklamak için çabaların olduğunu ancak onun susturmak için gösterilen çabayı görmezden geleceğini açıkladı
Kaynak: Hayfa Vehbi

Barney'nin annesi, oğlu babasının kim olduğunu sorduğunda onu susturmak için The Price is Right yarışmasının emektar sunucusu Bob Barker 'ı gösterdi.
Kaynak: Barney Stinson

Pop'un grubu susturmak için yüksek sesli şarkılar açması nedeniyle Mazhar Alanson kuliste inip onun kapısını tekmeleyip ikili küfürleşmişti
Kaynak: Mazhar Alanson

fazla hasar almadan kıyı tahkimatlarını susturmak, ardından boğazdaki mayınları temizleyip 800 metre genişliğinde bir geçit oluşturabilmek idi.
Kaynak: Osmanlı Donanması