Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

bastırmak ne demek?

 - 4 sözlük, 15 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

bastırmak anlamı
(-i) 1. Basma işini yaptırmak: "Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." -T. Dursun K. 2. Zararlı bir olayı önlemek: Yangını bastırmak. 3. Durdurmak: İsyanı bastırmak. 4. Üstünlüğünü göstermek: "Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor." -Ö. Seyfettin. 5. Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek. 6. Gidermek: "Heyecanını bir türlü bastıramıyor." -N. Araz. 7. Hemen söylemek: Cevabı bastırdı. 8. (nsz) Ansızın birinin yanına gitmek: "Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar." -O. Rifat. 9. (nsz) Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek: "Kış bastırdığında bu sıcağa rahmet okursunuz." -A. Kulin. 10. (-e) Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek: "Köyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar." -E. Bener. 11. hlk. Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak.

Tarama Sözlüğü

bastırmak anlamı
Mağlubettirmek, alt ettirmek.

Türkçe - İngilizce

bastırmak anlamı
fiil
1) suppress
2) repress
3) put down
4) quell
5) drown
6) stifle
7) subdue
8) depress
9) quash
10) quench
11) smother
12) appease
13) settle
14) allay
15) alleviate
16) strangle
17) hold down
18) weigh down
19) sTamp
20) restrain
21) choke
22) beat down
23) weigh
24) push down
25) assuage
26) squelch
27) squash
28) pocket
29) silence
30) throttle down
31) whelm
32) extinguish
33) gulp
34) overtake
35) whip
36) compress
37) bear against
38) submerge
39) overbear
40) set in
41) bottle up
42) throttle back
43) swallow
44) burke
45) keep under
46) crucify
47) outtalk
48) flow
49) settle in
50) gulp down
51) keep down
52) smother up
53) keep in

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

bastırmak anlamı
1. Yemeği pişirilebilecek hale getirmek, hazırlayıp ateşe koymak. 2. Patlıcan, kabak gibi sebzeleri etle veya kıyma ile tavaya döşeyip pişirmek.
bastırmak anlamı
Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak.

Gönen -Isparta
*Kandıra -Kocaeli
Aliköy *Çaycuma -Zonguldak
*Merzifon -Amasya
Taşoluk *Göksun -Maraş
*Ermenek -Konya
*Lüleburgaz -Kırklareli

bastırmak anlamı
Dişi hayvanı erkekle çiftleştirmek.

Genek -Çankırı
*Bor -Niğde

bastırmak anlamı
Kapının bastırağını indirip kapatmak.

*Bor -Niğde

bastırmak anlamı
Kaynak suyunu taş ve toprakla örterek ark içinde götürmek.

Gözlü *Kadınhanı -Konya

bastırmak anlamı
Kuru bir tarlayı rutubetlenmesi için baştan başa sulamak: Bahçe tarlasını bastırdıktan sonra içine yazlık ekeceğim.

Köfünye, Larnaka, Kıbrıs

bastırmak anlamı
Sökülen veya eskiyen yamayı dikmek.

Karamanlı *Tefenni -Burdur

bastırmak anlamı
Bir şeyin üzerini kapatmak, örtmek.

-Maraş
Bahçeli *Bor -Niğde
*Mut -İçel

bastırmak anlamı
Ocağa yemek koymak.

Dereçine *Sultandağı Afyon

bastırmak anlamı
Kız ya da kadınla güç kullanarak cinsel ilişkide bulunmak.

Dereçine *Sultandağı Afyon

bastırmak anlamı
Bastırmak, gafil avlamak

Doğu Trakya

bastırmak anlamı
Ateşi yavaş yanacak şekilde korlatmak

Edirne

bastırmak eş anlamlısı

gidermek
(-i) 1. Ortadan kaldırmak, yok etmek: "Vapur sorar, yol öğrenir, merakımızı gideririz." -S. F. Abasıyanık. 2. Dindirmek: "Susuzluğunu giderdikten sonra açlığını da bastırmaya kararlı olduğu belliydi." -İ. O. Anar.

"bastırmak" için örnek kullanımlar

Öfke kontrolü sağlamak; bastırmak, pasif davranmak, geçiştirmek değildir.
Provide anger management; suppress, the passive act, not fudge.
Kaynak: haber3.com
Ama kışın üşüme korkusuyla genelde bu isteği bastırmak zorunda kalırız.
But I fear the winter chills often forced to suppress this request.
Kaynak: yenialanya.com
Acil durum, hükümete her karşıt hareketi bastırmak olanağını sağlıyordu.
Emergency, the government allowed for each opposing motion to suppress.
Kaynak: turkish.ruvr.ru
Aklınızdakileri bastırmak yerine söylemeyi öğrenin.
Instead of suppressing Aklınızdakileri learn to tell.
Kaynak: gundem.milliyet.com.tr
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.