Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

imtiyazlı ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

imtiyazlı anlamı
sf. Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, ayrıcalıklı: "Türklerin arasında eskiden de şimdi de imtiyazlı bir sınıf yoktur." -Ö. Seyfettin.

Türkçe - İngilizce

imtiyazlı anlamı
sıfat
1) privileged
2) preferential
3) granted
4) licensed
5) prerogative

imtiyazlı eş anlamlısı

ayrıcalıklı
sf. Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, imtiyazlı.

"imtiyazlı" için örnek kullanımlar

Henkel imtiyazlı hisse senetleri, Almanya DAX borsa endeksine kayıtlıdır.

Henkel preferred shares, registered in Germany's DAX stock market index.

Kaynak: haberortak.com

Barroso'nun ayrıca, AB ile Fas arasında, Rabat'a imtiyazlı statü tanınması gibi unsurları da içeren kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasını kamuoyuna açıklaması bekleniyor.

Barroso also between the EU and Morocco, Rabat, including elements such as the recognition of the privileged status of a comprehensive free trade agreement is expected to release to the public.

Kaynak: sondakika.com

Kazakistan hükümeti 2009'da yerli üreticileri desteklemeye karar vermiş bu kapsamda 7 yerli üretici ile kamu ilaç ihalelerinde geçerli olacak uzun süreli ve imtiyazlı satım alım anlaşması imzalamıştı.

Kazakhstan's government decided in 2009 to support local manufacturers in this context will be valid seven domestic producers and the public drug procurement and concession sales of long-term purchase agreement signed.

Kaynak: hurriyet.com.tr

Şirketten yapılan açıklamada anlaşmanın 11.4 milyar dolarlık kısmının nakit, 4 milyar dolarlık kısmının teminatsız senet, 2 milyar dolarlık kısmının kredi, 725 milyon dolarlık bölümünün ise imtiyazlı hisse ile ödeneceği belirtildi.

$ 11.4 billion cash portion of the deal the company said in a statement, part of a $ 4 billion unsecured promissory note, part of a $ 2 billion loan, a $ 725 million preferred shares will be paid in the said section.

Kaynak: hurriyet.com.tr

1. Kaliforniya imtiyazlı eyalet olarak Birleşik Devletler'e katılacak. 2. Utah ve New Mexico 'ya kendi geleceklerini tayin etme hakkı
Kaynak: 1850 Uzlaşması

iktidar ın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasi hükümet şeklidir; ekonomik , toplum sal ve
Kaynak: Aristokrasi

Berlin Antlaşması ile Bosna Vilayeti, imtiyazlı bir vilayet olmuştur. 1908 yılında Avusturya-Macaristan'ın parçası olmuştur.
Kaynak: Bosna Vilayeti

Devletleri 'nde sömürge gerçekleştirmek üzere 1602 yılında kurulmuş, Asya 'da 21 yıl boyunca tekel faaliyetleri yürütmüş imtiyazlı bir şirkettir.
Kaynak: Hollanda Doğu Hindistan Şirketi

1990'larda şov formatı imtiyazlı paket formuyla birkaç yabancı kanala satıldı. Şovun çeşitli versiyonları 100'e yakın ülkede gösterildi.
Kaynak: Top of the Pops

olarak verilen, oy hakkından yoksun ve sadece -genellikle diğer adi hisse sahiplerine göre imtiyazlı bir- temettü hakkı olan bir “adi senet”.
Kaynak: Kurucu Hisse Senedi

Yıldız Savaşları ilk adıyla çıkan imtiyazlı medya: Filmler : Yıldız Savaşları: Bölüm IV - Yeni Bir Umut , 1977 yapımı film. Özgün ismi
Kaynak: Yıldız Savaşları (anlam ayrımı)

1963 yılından beri Avrupa Ekonomik Topluluğu 'nun imtiyazlı ortağı ve 1995 yılından beri en:European Union–Turkey Customs Union | Gümrük
Kaynak: Türkiye

Hal böyle olunca Dulkadiroğullarının sınırlı da olsa imtiyazlı yaşamları devam eder. Dolayısıyla bizim atalarımız bu insanları bilirler.
Kaynak: Gökçam, Sungurlu

Bu yöntemle birlikte, yalnızca imtiyazlı bir zümreye lüks tüketim malları yapan zanaatkârlar, artık büyük kitleler için sıradan ürünler
Kaynak: Otomobilin tarihi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)