Daha istekle, daha coşkuyla, daha
inatla oynamaya başladılar.
More desire, more enthusiasm, more stubbornly began to play.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trBirincisi galibiyet serimizi
inatla devam ettirmek isteğimiz tabii bunun başında.
First, of course, that desire to win at the beginning of our series to continue stubbornly.
Kaynak: haberciniz.bizÇünkü Fatih Terim'in Galatasaray'da
inatla ve ısrarla oynatmak istediği bir futbol var.
Because I wanted to play football Fatih Terim Galatasaray have stubbornly and persistently.
Kaynak: sabah.com.trSivok, Ersan hala ve
inatla dağınık oynuyor.
Sivok, Miller is still playing, and stubbornly messy.
Kaynak: sabah.com.trBina bina, hatta oda oda
inatla direnen Kızıl Ordu'ya rağmen kenti Volga kıyılarında kuşattılar. Ancak üç ay süren sokak savaşlarında
Kaynak: Stalingrad Muharebesi1970 'li yıllarda yüksek vergilere rağmen
inatla İngiltere 'de kalmakta ısrar eden sayılı sinema sanatçısından biriydi. Bu nedenle
Kaynak: Oliver ReedBunun üzerine İsrafil
inatla kız isteyenleri geri çevirir. Kızının artık evden bayıra çıkmasına izin vermeyen baba sinemacılara niçin
Kaynak: Damadın KaçırılmasıTüm sanat hayatı boyunca
inatla stüdyo sisteminin dışında kalmayı başararak "Amerikan bağımsız sinemasının babası" olarak anılmayı
Kaynak: Kocalar (film)yakınındaki Canbogol tepesinde üstün Rus tarruzlarına karşı mevzilerini
inatla savundu geri çekilmedi. Zira babasının mezarı bu bölgede
Kaynak: Şevki SavaşcıBiliçsiz karşı koyma, örneğin hekimin yeteneklerine ve psikanaliz kuramlarına karşı yöneltilen eleştiri,
inatla susup sağaltım
Kaynak: Karşı koymaNakşa'nın dört ay boyunca
inatla direnmesi sonucunda hem Pers tarafının, hem de Aristagoras'ın, seferin devamını getirecek parasal
Kaynak: İyon AyaklanmasıRus birliklerinin
inatla ilerlemesi ve Aibga yığınaklarını bir bir aşması üzerine,kuşatılmaktan kaygılanan Aibgalar,kayalıklardan inip dağ
Kaynak: AibgaÜç yıl sonra da Lord Hethrir üç kardeşi de kaçırdığında Jaina
inatla ona karşı çıktı ve kapatıldığı odadan kaçmayı da becerdi.
Kaynak: Jaina SoloHaçiko her akşam sahibim metrodan çıkar diye
inatla bekledi. Haftalar, aylar boyunca her akşam Tokyo metrosunun Shibuya istasyonu nun
Kaynak: HachikōKuvay-ı Milliye'nin alt yapısını oluşturmak üzere Yeni Adana gazetesini büyük bir
inatla önce Karaisalı 'da, daha sonra Pozantı 'da
Kaynak: Ahmet Remzi YüreğirÖzellikle de "aktris"in (Marilyn Monroe) "bilim adamı"na (Einstein) onun karmaşık teorisini gayet iyi anladığını
inatla ispat etmeye
Kaynak: ÖnemsizlikGeneral Jukov kendisine, "Stalin'e haber verdik, ama o her nedense buna inanmak istemiyor,
inatla bunun Alman generallerinin prokovasyonu
Kaynak: Barbarossa HarekâtıFilmde tek başına bir uçak yapma hayaline
inatla sarılan Doğan Usta ile kendisini kocasının hayat ının merkezinde görmek isteyen bir
Kaynak: Usta (film)Alman kuvvetleri
inatla kenti savundular ve sivillerin tahliye işlemlerini sürdürdüler. Alman savaş gemilerinin topçusu, kara
Kaynak: Kolberg Muharebesi (1945)Yalnız birkaç ailenin
inatla ziraat yapmaya devam ettiği gözlemlenmektedir. Onlarda ziraatı bıraktıklarında köyün ekonomisi tamamen bitecek
Kaynak: Kocapınar, ÇamardıKızıl Ordu kuvvetleri, ağır kayıplarla sonuçlansa da tekrarlanan karşı taarruzların yanı sıra
inatla savunmayı sürdürdüler. Romanya
Kaynak: Odessa Kuşatması (1941)Türk ordusu
inatla bütün hatlarda direnmeye devam etti savunma'nın hemen her kesiminde Ruslar püskürtüldü,fakat geceleyin Rus ordusu Büyük
Kaynak: Yahniler Muharebesi