Karşılaşmanın ardından, Beşiktaş'ın kalbine, yani Çarşı'ya
indik.
After the match, Besiktas heart, so we went Bazaar.
Kaynak: sabah.com.tr''Otobüsten
indik, salona girmeye çalışıyoruz ama kapı kilitli.
'' Bus went down the hall trying to enter, but the door is locked.
Kaynak: trtspor.com.trÖğrendikçe öz müziğimizin daha derinlerine
indik.
Went down to learn more deeply into our own music.
Kaynak: turizmhaberleri.comSoyunma odasına da bu morelle
indik.
It went down to the locker room Morelle.
Kaynak: maraton.com.trBurada Kale halkından fakir bir adımın misafirhanesine
indik. Kale dizdarı ihtiyaçlarımızı karşıladı. Oradan Muğla'ya hareketle Şeyh
Kaynak: Kale DavazTarihçe: Bir zaman sonra çarşıya
indik. Orada bir tanıdığımızın döküntü bir evine konuk olduk. Ev öyle açık vazıyette idi ki yanımızda
Kaynak: Sümer, FındıklıBurada Eretna Beğ'in naibi Şerif Hüseyin'nin zaviyesine
indik. Eretna Beğ, Irak hükümdarının Bilâd-ı Rûm'daki genel valisiydi.
Kaynak: Aksaray (il)Tarihçe: Büyük bir hüzünle köyden ayrılıp Of'a
indik. O sıralarda Of'a karayoluyla ulaşım yoktu. Haftanın belli günlerinde Rize'den gelen
Kaynak: Akarsu, Maçka