anlayışsızlık, -ğı anlamı is. 1. Anlayış kıtlığı, kafasızlık, kalın kafalılık, vurdumduymazlık, izansızlık, gabilik: "Bir gün tatsızlıklar başlayacaksa bu, onun anlayışsızlığı yüzünden olacaktı." -T. Buğra. 2. Hoşgörüsüzlük.
Türkçe - İngilizce
anlayışsızlık anlamı incomprehension
anlayışsızlık eş anlamlısı
gabilik is. Anlayışsızlık, ahmaklık, kalın kafalılık, bönlük.
hoşgörüsüzlük is. Hoşgörüsüz olma durumu, müsamahasızlık, toleranssızlık.
izansızlık is. Anlayışsızlık, düşüncesizlik: "Gerçi ona da evin çocuğu demişlerdi ama saygısızlığın, izansızlığın bu derecesi olur mu?" -R. N. Güntekin.
kafasızlık is. Kafasız olma durumu, anlayışsızlık, kavrayışsızlık: "Dalgınlık ve unutkanlığı, tembellik ve kafasızlığını perdelemek için kullanma bayağılığına düşmez." -A. Boysan.
vurdumduymazlık is. Aldırmazlık, aldırışsızlık, umursamazlık: "Belki ölenin de suçu olmuştur : Dalgınlık, vurdumduymazlık, ağırkanlılık gibilerden." -N. Hikmet.
"anlayışsızlık" için örnek kullanımlar
Zamanının müzikçilerinden gördüğü anlayışsızlık dolayısıyla Rameau muziksel deneyler yapmaktan kaçınmıştır. Örnegin "Hippolyte et Aricie" Kaynak:Jean-Philippe Rameau
Eğer o burukluk içinde birkaç güzel teselli bulunacaksa, onlardan birisi her türlü hastalık, itilip kakılma, muhitsizlik, anlayışsızlık Kaynak:Cinuçen Tanrıkorur
Aralarında gelişen hikâyeler, o günün ve hala günümüzün yaşadığı azınlıklara karşı "üstün ırk olma" mantığı içerisinde anlayışsızlık ve Kaynak:X-Men