ispirto anlamı İt..spirito
1. Etil alkol: § "
İbrahim, ispirtonun verdiği ısrar duygusuyla yalvarıyor, emelinden vazgeçemiyor." -Peyami Safa, Bir Akşamdı, 134. § "
… tertemiz şırıngalarını, ispirto şişelerini, hassalarını fenni tabirlerle medih ve izah ettiği son icat ampulleri tekrar ceplerine doldurur." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 42. § "
İspirto ile kahve pişirmek dahi Suphi'nin en sade esbâb-ı mükeyyifatından olmasıyla ispirtoya ateş verildi." -Ahmet Midhat Efendi, Acâyib-i Âlem, 13. § "
İspirto lambası ve kahve takımları bulunan sepetleriyle..." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 122. § "
Kahve hokkasını ve bunların ortasında ispirtoluğu getirdi." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 73. § "
Votkaları bitirince ispirto, onu bulamazlarsa kolonyalar içerler, armonik havalarıyla sabahlara kadar tepinirlermiş." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 53. § "
Bazen saf ispirto denli zehir zıkkım bu şişelerin içindeki." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 48. §
"… madeni ispirto, gaz fıçılarını tangur tungur alabildiğine yuvarlayan…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 390. § "
Eczana camekanlarında, ispirto dolu bir kavanoz içinde,…" -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 89. §
"Sokaklar balgam ve ispirto kokuyordu." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 323. §
"ispirto: Küulu havi mayi ruh, müskiratın esasını teşkil eden ruh." -Ali Seydi, Lugât-i Ecnebiye. 2.
mec. İçki: § "
Yeni şişeler getiren garsonun gölgesi, karanlıklarda ispirto ile boğulan bu garip giftin karşısında, hayretle donup kalıyor." -Peyami Safa, Bir Akşamdı, 259. § "
Türk ırkı diğer ırklar gibi ispirtoyla zevk ve eğlenceye aşırı düşkünlükle bozulmamıştı" -Ziya Gökalp, Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri, 269.