Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
istakoz anlamı Rum.astakos
Istakozgillerden, suda yaşayan, birinci ayak çifti güçlü iki kıskaç durumunda gelişmiş bulunan, sevilen beyaz eti için avlanan, iri bir böcek (Homarus vulgaris):§ "... kâh patlıcan gibi mosmor ve kâh istakoz gibi kıpkırmızı olur." -Ahmet Midhat Efendi, Zeyli Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar, 51. § "Oh, istakoz var... Neredeyse sevincinden ellerini çırpacaktı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 96. § "Bırakılır mı hiç? İstakoz kenesi gibi yapışmışlardı." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hikâyeler, 21. § "Ablamın ayaklarını lengerdeki sıcak suyun içinde kıpkırmızı kesilmiş görünce, sabah karanlığı, canım istakoz istedi." -Peyami Safa, Yalnızız, 114. § "İstakozların en kırmızısı, en etli ve en büyükleri." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 96. § "Mütarekede Büyükdere'de bir gece, istakozların, rakının ve Rumca şarkıların sarhoş kalabalığına mehtabı tuz parça edip örümcek sarısını, parlak çizmeli ve eli kırbaçlı, bir yüzbaşı Bennet katılıyor." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 302.