gelecek is. 1. Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati:
"Karakteri ve zekâsı gelecek için insana umut ışığı veriyordu." -H. E. Adıvar. 2.
sf. Zaman bakımından ileride olması, gerçekleşmesi beklenen, müstakbel:
"Kız, gelecek baharda yine geleceklerini müjdeledi." -O. C. Kaygılı.
karşılama is. 1. Karşılamak işi, istikbal:
"Belgrat, Türkiye Cumhuriyeti başvekilini karşılamaya hazırlamıştır." -F. R. Atay. 2.
hlk. Trakya ve Marmara bölgesinde oynanan bir halk oyunu veya bu oyunun müziği.