işletmek (-i) 1. İşlemesini sağlamak, çalıştırmak:
"Trenlerimizi odunla işletiyorduk." -F. R. Atay. 2. Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak:
"O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi." -H. E. Adıvar. 3.
(nsz) Üzerine işleme yaptırmak:
"Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler ... satın alıyordu." -R. N. Güntekin. 4.
tkz. Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek:
"Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni." -A. İlhan.
sömürmek (-i) 1. Yiyecek içeceğin hepsini birden yiyip bitirmek, silip süpürmek. 2. Dudaklarını yapıştırarak soluğu ile çekip içmek. 3. Üretim araçları sahipleri, başkalarının emeğine ve onların yarattıkları değerlere el koymak. 4. Bir ulus veya devlet, diğer bir ulusun veya devletin doğal kaynaklarından, ekonomik değerlerinden çıkar sağlamak. 5.
mec. Bir kimseden veya bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak:
"Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır." -H. Taner.
yararlanmak (-den) Kendine yarar sağlamak, faydalanmak, istifade etmek.