iştahsız anlamı sf. 1. Yemek yeme isteği olmayan, boğazsız: "Hizmet erim sefer tasıyla akşam yemeğini getirdi. İştahsızım. Yemeğin tadı tuzu yok." -E. Bener. 2. mec. İsteksiz.
Türkçe - İngilizce
iştahsız anlamı sıfat 1) stomachless
iştahsız eş anlamlısı
isteksiz sf. 1. Bir işi yapmaya isteği olmayan, gönülsüz: "İsteksiz gözlerle listeye şöyle bir baktı." -Ç. Altan. 2. zf. İsteksizce: "Güneş de bu duman yığınının içine dalıyor, isteksiz kaybolup gidiyor." -R. H. Karay.
"iştahsız" için örnek kullanımlar
Anlamsız konuşur, latifesiz gülümser, iştahsız yer, kendini zorlamadan ata biner, coşkusuz zamparalık yapar. Büyük Tur sırasında İtalya 'da Kaynak:Makaroni (moda)
Bu doğada uzun süre yok olmayan çöpler, çeşitli su kuşlarının ve hayvanlarının sindirim sistemine kaçarak bu canlıların iştahsız kalmasına Kaynak:Su kirliliği