Takım olarak; onlara seyir zevki yüksek bir futbol
izlettirmek istiyoruz.
As a team, they want to taste, a high football izlettirmek.
Kaynak: sporx.comBugün buraya gelen insanlara güzel şeyler
izlettirmek isterdik.
Izlettirmek nice things people would like to come here today.
Kaynak: haberler.comAçıkçası Kuyt'ın sahada neler yaptığını da Baroni'ye
izlettirmek gerekiyor.
Obviously, what people are doing in the field Kuyt'ın also need to izlettirmek Baroni'nin.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trTaraftara çok iyi bir maç
izlettirmek isterdik, galip gelmek isterdik ancak başaramadık.
Izlettirmek supporters would like a very good match, we would like to win, but failed.
Kaynak: ntvspor.netadlarını vererek bu kişilerin Malatya'ya geldiklerini ve güya postayı vuranları
izlettirmek için çevreden silahlı Kürtler getirttiklerini yazar
Kaynak: Ali Galip olayı