Hepsi de
izole edilmiş ve şu anda yatan hastalarımız enfeksiyon bölümünde.
All of them were isolated and infection in patients currently hospitalized.
Kaynak: hurriyet.com.trZararlı yazılımın keşfinin hemen ardından şirket bu sistemleri ağından
izole ederek önlem almış durumda.
Immediately after the discovery of malicious software by isolating network measures the company has received these systems.
Kaynak: techno-labs.comBiz inşaatımızın başladığı ilk günden itibaren inşaat alanı ile hasta bakım alanlarını tamamen
izole ettik.
We inşaatımızın with a construction area from the first day I've completely isolated from patient care areas.
Kaynak: medimagazin.com.trHTC One, gürültü ortamlarda sesi otomatik
izole edebiliyor ve karşı tarafa yalnızca kullanıcının sesini iletiyor.
HTC One can isolate a noisy environment and the volume automatically forwarded to the voice of the user to the other party.
Kaynak: techno-labs.comHurrice, MÖ 2300 ile MÖ 1000 yılları arasında Önasya ve Mezopotamya nın kuzeyinde Hurriler ve Mitanniler tarafından konuşulmuş
izole bir
Kaynak: Hurri diliRenkhapsi veya basitçe hapis, renk yüklü (kuark lar gibi) parçacıkların tek başlarına
izole edilemeyeceğini, dolayısıyla doğrudan
Kaynak: Renk hapsiParomomycin bir aminoglikozid grubu antibiyotiktir, 1950'lerde ilk kez Streptomyces krestomuceticus tan
izole edilmiştir. Aynı zamanda
Kaynak: ParomomisinProtein saflaştırması, karmaşık bir karışımdan tek bir tip protein i
izole etmek için izlenen bir seri süreçtir. İlgi duyulan bir
Kaynak: Protein saflaştırmasıAnter kültürü, polen kültürü olarak da bilinir, bir bitki den
izole edilen anter lerin uygun bir gıda ortamına alınarak yeni bitkilerin
Kaynak: Anter kültürüAlan galaksisi, herhangi bir küme ye ait olmayan
izole durumdaki galaksidir. Bize 5 Mpc uzaklıktaki alanda bulunan galaksilerin yaklaşık
Kaynak: Alan galaksisiKablo kanalı, yapıların enerji dağıtımı veya haberleşme için kullanılan tesisatlarında,
izole elektrik kablolarının güvenli bir şekilde
Kaynak: Kablo kanalıSanal Sunucu, bir donanımsal sunucu üzerinde birbirinden bağımsız ve
izole olarak birden fazla işletim sisteminin maksimum performansla
Kaynak: VirtuozzoHygromycin B 1953 yılında topraktan
izole edilmiş olan Streptomyces hygroscopicus bakterisi tarafından üretilmektedir. İlk olarak
Kaynak: Hygromycin Bli hatlarda kullanılan primer donanımın ana kollarından biri olan ayıraçlar sistemin gerilimden korunması ve
izole edilmesi için kullanılır.
Kaynak: AyırıcılarAncak üç yıldır, ülkenin ikinci büyük kenti büyük futboldan
izole edilmiştir. Bir zamanlar Muzaffer Kasımov , Mehmet Allahverdi , Nevruz
Kaynak: Gence futboluTénéré ağacı Kuzey Nijer 'de Sahra çölü nde bulunan akasya dünyanın en
izole edilmiş ağacıydı — 400 | km | mi çapında bulunabilecek tek
Kaynak: Arbre du TénéréGinkgolidler, Ginkgo biloba'dan ilk kez 1932 yılında Furukawa tarafından
izole edilmiştir. Ne var ki bileşiğin yapısının aydınlatılması
Kaynak: GinkgolidViral hastalıklarda toksin üretiminden sorumlu, kendi kendini eşleyebilen ve enfekte proteinlerin yapımını sağlayan
izole bir protein dir.
Kaynak: Prionçalışmaları, toprak bakterilerinden 1940 yılında antibiyotik ve sitostatik aktinomisin A'yı ve üç yıl sonra streptomisin i
izole etmesiydi.
Kaynak: Selman Abraham Waksmanenzimleri trimer yapıda olup bu sınıfın yapısı aydınlatılmış tek üyesi 1994'te archaeon Methanosarcina thermophila'dan
izole edilmiş izoenzimdir.
Kaynak: Karbonik anhidrazMikroorganizma hastalıklı organizmadan ayırılıp (
izole edilip), saf kültürde büyütülmelidir. Kültürdeki mikroorganizmalar sağlıklı bir
Kaynak: Koch postülatları