Ama
kaderci bir toplumuz, kişiliğin bir gün gelip bizi bulmasını bekliyoruz.
But a fatalistic society, personality, waiting for the day to come and find us.
Kaynak: haberler.comÖzünde 'büyüsel' ve '
kaderci' bir uğraş olan astroloji, Nazi gizemciliği için bulunmaz bir araçtı.
In essence, 'magical' and 'fatalistic' astrology is an attempt, for the Nazi mysticism is a unique tool.
Kaynak: ulusalkanal.com.trMuhtemelen o, Emevîler in zulüm ve haksızlıklarına karşı
kaderci bir tevekküle saplanmış kimselere bakarak, Emevî zulmünün bir kader
Kaynak: CebriyyeDarwin 'in, “Var Olma Mücadelesi Yasası”, demogojik çarpıtmalarla
kaderci bir teslimiyeti “Büyük Balık Küçük Balığı Yutar” anolojisine
Kaynak: Karşılıklı Yardımlaşma (kitap)Hürriyet her türlü belirlenmişliğe, yani zorlama düşünceye,
kaderci anlayışa ve cüz-î irâdenin söz konusu olmadığı her anlayışa karşıdır.
Kaynak: Hürriyet (felsefe)Klasik kara film, romantik,
kaderci yaklaşımıyla ve lanetlenmiş kahramanları kutsamasıyla bilinen 1930'ların Fransız şiirsel
Kaynak: Kara filmMüştak baba divanında yer alan bir dörtlük, gizemci, kehanetçi, ya da
kaderci akımların ilgisini çeker;" "Me'vá-yı názenine kim elf olursa
Kaynak: Müştak BabaNesillerdir bu köyde yaşayan ailenin reisi Harihar (Kanu Bannerjee) beceriksiz,
kaderci ve hayalperest bir adamdır. Toprak sahiplerinin
Kaynak: Yol Türküsü (film)Tears " ile "Temptations ” şarkılarına da ayrıca değinmeden geçmedi Jon Parales ise albümün “ticari biçimdeki
kaderci sakinliği”ne dikkat çekti.
Kaynak: Me Against the WorldBu bölümde Scooby Gang'e farklı bir yönden bakıyoruz ve arkadaşları olmayınca
kaderci ve iyiliğe inanmayan biri olup çıkmış bir Buffy
Kaynak: The Wishhalk kesimleri, gerekse de aydınlar arasında hızla yaygınlaşan
kaderci, fideist, tanrı-yaratıcı görüşlere karşı sert bir tepki niteliğindeydi.
Kaynak: Diyalektik Materyalizmİşçi hareketinin ilk yıllarında yaygın olan
kaderci anlayış, yani "tarih yasaları"na göre kaçınılmaz olarak zafere ulaşılacağı,
Kaynak: Antonio Gramsci