kadro anlamı İng. staff, roll
1. Bir tüzel kişiliğin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştiren kişi veya kişiler. 2. Bir tüzel kişilikte çalışanların yüklendiği yetki ve sorumlulukları sayı, nitelik ve aşamalarıyla gösteren çizelge.

kadro anlamı
is. (ka'dro) 1. Bir kamu kuruluşunun, bir işletmenin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştirenler ve bunların taşıdığı ödev, yetki ve sorumlulukların hepsi: "Bir disiplin kadrosu içinde anonim kalmak Türk gençlerinin hoşuna gitmez." -F. R. Atay. 2. Bu kişi ve sorumlulukları sayı, nitelik ve aşamalarıyla gösteren çizelge. 3. Bu çizelgedeki yer: "Sekizinci topçu alayı kadrosunun büyük kısmı alaylı idi." -F. R. Atay. 4. Bisiklet ve motosiklette iskeleti oluşturan metal bölüm. 5. Bir işte görev alan kişi veya kişiler, ekip.

kadro anlamı
isim
1) staff
2) cadre
3) personnel
4) framework
5) establishment
6) strength
7) payroll
8) stable

kadro anlamı İt..quadro
1. Bir kamu kuruluşunun, bir işletmenin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştirenler ve bunların taşıdığı ödev, yetki ve sorumlulukların hepsi: § "İşte bu, o kadro üzerine kuvvetini kurarak düşmanı önlemiş." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 78. § "Fakat ayıklanmakla tükenmez, boşalan kadrolar hemen doldurulur." -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 161. § "Hazreti Ömer, ilk defa divan teşkil ederek İslam nüfusunu tescil ettirirken eşhas isimlerini bu ensab kadrolarına kaydettirdiğinden bu kadrolar resmî bir mahiyet kazandı." -Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, 18. § "Vatan marifetinde yapılan işin Tam tamamına vazifenin çizdiği kadroya uygun gelmesine "hüsn-i ifa etmek" demektir." -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 39. § "Hay Allah çıldıracağım, kardeşim şu çıkan kadro 12 Mart kadrosu değil mi?" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 17. 2. Bu kişi ve sorumlulukları sayı, nitelik ve aşamalarıyla gösteren çizelge: § "Bu sorguların cevap kadrosu dışında Türk inkılabının izah edilmiş olmasına imkân yoktur." -Peyami Safa, Türk İnkılabına Bakışlar, 98. 3. Bu çizelgedeki yer: § "Tarih ve edebiyat kadrosu dışına çıkarsak..." -Peyami Safa, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca,, 55. § "Güllerimin simsiyah kadrosu içinde ağlama saatlerim ekseriyetle akşam olduğu hâlde…" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 83. 4. Bisiklet ve motosiklette iskeleti oluşturan metal bölüm. 5. Bir işte görev alan kişi veya kişiler, ekip: § "1938-39'lardan beri sürekli bir kadro oluşturmuş bulunan ‘Radyo Temsil Heyeti'nin dağıtılıp, mikrofonların bütün Devlet tiyatrosu sanatçılarına açıldığı dönemin ertesinde" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 34. § "Çanakkale şehitlerini Bedr kadrosuyla bir tutan, İslam şairi farz ettikleri zata acımak lazımdır." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 34. § "Bunun için mümtaz(seçkin) şeflere, bu şeflere yardım edecek münevver, ihtilalci kadrolara ihtiyaç bulunmaktadır." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 110. § "Nasıl bir kerametle bu kadroyu kuracağız." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 112. § "Evvela ihtilalcilerin erkanı harbiye ve kumanda kadrosunu yapmak, sonra..." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 169. § "Dilekçe sahibine, gelecek hafta pazartesi, salı veya çarşamba akşamına kadar ücretliler kadrosuna bir yer açılacağını umduğunu söyleyen idarenin yalanı, veya ...." -Peyami Safa, Yalnızız, 10. § "… üretime hiçbir katkısı bulunmayan kadrolar beslemeye karşı olmalıdır." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 76. § "Bir piyes kadrosuna sığmayacak kadar uzun tahliller." -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 17. § "…bu zaman içinde oluşmuş yönetici kadroların kemikleşmiş itiyatları…"-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 205. § "Biz inhisarcılığa ve kadroya bağlı değiliz." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 28. 6.Biçim, şekil: § "... kaypak duygular gibi sabit ifade kadrolarından kaçar." -Peyami Safa, Sanat-Edebiyat-Tenkit, 113.