Farsça dan sırasıyla Yunanca ya ve Latince ye geçmiş Maguş sözcüğü Kitabı Mukaddes 'in Türkçe çevirilerinde müneccim,
kâhin veya
Kaynak: MüneccimlerŞâir kelimesi Arapça 'dan gelir; doğaüstü güçlere sahip, meczûp ,
kâhin gibi anlamlar da yüklenmiştir. Günümüzde sadece kitaplar ile değil
Kaynak: ŞairHarun (Arapça : هارون, İbranice : אַהֲרֹן Aaron), Musa 'nın ağabeyi, İsraillli
kâhin , peygamber. Soyağacı: style font-size:85%;line-height:
Kaynak: HarunOikles 'in oğlu. Argos lu bir
kâhin. Amphiaraos kayınbiraderi Adrastos 'u Yedilerin Thebai 'ye seferine karşı uyarır ve istememesine
Kaynak: AmphiaraosÜrünlerin koruyucusu sayılan kır tanrılarına taparlar, geleneklerin koruyucusu olan hem
kâhin, hem yargıç niteliğindeki din adamlarının
Kaynak: Keltlerasıl adıyla Michel de Nostredame (14 Aralık 1503, Saint-Rémy-de-Provence - 2 Temmuz 1566, Salon), Fransız hekim, eczacı,
kâhin ve astrolog.
Kaynak: Nostradamussavrulurlar, çılgınlıklarıyla başka kadınları da etkilerler, ta ki
kâhin Melampus onları yakalayıp günahlarından arındırana ve iyileştirene kadar.
Kaynak: AkrisiosKader Kalkhas'ın Anadolu'da ölmesini buyuruyor,
kâhin de bunu biliyordu: Kendisinden daha usta bir biliciyle karşılaştığı gün Kalkhas'ın
Kaynak: Kalkhasderdeba ortaklaşa bir maâlem tarafından animasyonlu (usta müzisyen) onun askerlerinin başında ve moqadma ya da shuwafa(
kâhin) ile
Kaynak: Gnawa MüziğiSudan 'ın güneyinde yaşayan Azande ler büyüyü cadı lık ve
kâhin likle birlikte doğa nın ve toplum un olağan bir parçası olarak görürler.
Kaynak: Büyüseansına katılmıştır: ‘Bir kehanet elde edebilmek için başvurulduğunda
kâhin her yönde koşmaya koyuluyor ve bayılıncaya dek nefes nefese kalıyor.
Kaynak: TengricilikTürkler kendi ruhânîlerine “Tüyun/Tuyon,”
kâhin ve sihirbazlarına ise “Kam” adını veriyorlardı Ayrıca Türkler, dinî kitaplarına da “Nom”,
Kaynak: Alevilik