dünya is. (dünya:) 1.
gök b. Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun. 2. Dış, çevre, ortam:
"Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş." -H. C. Yalçın. 3. İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu:
Batı dünyası. Doğu dünyası. 4. Meslek veya iş birliği içinde bulunma, camia:
Ressamlar dünyasında onun yeri ayrıdır. 5.
zm. Elgün, herkes. 6.
mec. Duygu, düşünce ve hayal âlemi:
"Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı." -Y. Z. Ortaç.
evren is. 1.
gök b. Gök varlıklarının bütünü, kâinat, cihan, âlem, kozmos:
"Eski yorumcular daha ileri gitmiş, evrenin yaratılmasında ve doğanın kurallarında bile matematik bir öz bulmuşlardır." -H. Taner. 2. Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen bütün varlıklar:
"Yemeyi, içmeyi, konuşmayı, düşmanlarımı, dostlarımı, orta malı hislerimi ve evreni unuttum." -R. H. Karay. 3.
hlk. Büyük yılan. 4.
mec. Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam:
"Kendi evrenine dalmış olan Halim, ürkerek sıçradı, bir adım geriye attı." -A. İlhan.