kakavan ne demek?
- 2 sözlük, 6 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
kakavan anlamı
sf. Kendini beğenmiş, sevimsiz, düşüncesiz, bilgisiz, budala.
sf. Kendini beğenmiş, sevimsiz, düşüncesiz, bilgisiz, budala.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kakavan anlamı
Düşüncesiz, bilgisiz, aptal adam.
Düşüncesiz, bilgisiz, aptal adam.
*Atabey -Isparta
Karaağaç, Yusufçu *Gölhisar -Burdur
Bekilli *Çal, Kızılhisar *Acıpayam, Honaz -Denizli
*Bozdoğan, Dallıca *Nazilli -Aydın
*Bergama -İzmir
-Manisa
*Susurluk, Yeniköy -Balıkesir
*Bayramiç, Fili *Biga -Çanakkale
Beşevler -Bursa
Sarıkavak, Tokat -Eskişehir
*Kandıra -Kocaeli
*Akyazı, -Sakarya
Dadıç *Düzce -Bolu
*Çarşamba, -Samsun
-Trabzon
Uluşiran *Şiran -Gümüşhane
-Bz.
*Nizip -Gaziantep
Bahçeli *Bor -Niğde
*Ermenek -Konya
*Elmalı, *Korkuteli -Antalya
*Bodrum, Yerkesik -Muğla
Çavuşköy *Babaeski, *Lüleburgaz -Kırklareli
*Saray -Tekirdağ
kakavan anlamı
1. Çirkin, tipsiz, biçimsiz. 2. Çok uzun boylu kimse.
1. Çirkin, tipsiz, biçimsiz. 2. Çok uzun boylu kimse.
kakavan anlamı
İhtiyarlamış hayvan ya da insan.
İhtiyarlamış hayvan ya da insan.
Büyükkabaca *Senirkent -Isparta
kakavan anlamı
Yakılıp üstünden atlanan ateş.
Yakılıp üstünden atlanan ateş.
-İstanbul
kakavan anlamı
Konuşmayan papağan.
Konuşmayan papağan.
-Konya
kakavan eş anlamlısı
bilgisiz
sf. 1. Bilgi sahibi olmayan, bilisiz, malumatsız, cahil: "Sen hükûmeti yönetenleri hep bilgisiz, akılsız mı sanırsın?" -N. Cumalı. 2. Aymaz.
sf. 1. Bilgi sahibi olmayan, bilisiz, malumatsız, cahil: "Sen hükûmeti yönetenleri hep bilgisiz, akılsız mı sanırsın?" -N. Cumalı. 2. Aymaz.
budala
sf. 1. Zekâca geri olan (kimse), alık: "Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." -H. R. Gürpınar. 2. Ahmak, bön: "Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi." -Ö. Seyfettin. 3. mec. Bir şeye aşırı düşkün: Kibarlık budalası.
sf. 1. Zekâca geri olan (kimse), alık: "Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." -H. R. Gürpınar. 2. Ahmak, bön: "Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi." -Ö. Seyfettin. 3. mec. Bir şeye aşırı düşkün: Kibarlık budalası.
düşüncesiz
sf. 1. Düşüncesi olmayan. 2. Düşünmeden davranan, anlayışsız. 3. mec. Tasasız, kaygısız.
sf. 1. Düşüncesi olmayan. 2. Düşünmeden davranan, anlayışsız. 3. mec. Tasasız, kaygısız.
sevimsiz
sf. 1. Hoşa gitmeyen, antipatik: Sevimsiz bir yüz. 2. Hoşnutsuzluk, memnuniyetsizlik yaratan: "Bunu sormak sevimsiz gelmişti bana." -Y. Z. Ortaç.
sf. 1. Hoşa gitmeyen, antipatik: Sevimsiz bir yüz. 2. Hoşnutsuzluk, memnuniyetsizlik yaratan: "Bunu sormak sevimsiz gelmişti bana." -Y. Z. Ortaç.
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
