90 dakika gitmez bu doğal olarak.
Kalıplaşmış yorumlardan kaçınmak lazım.
This naturally does not go 90 minutes. Dogmatic interpretations need to avoid.
Kaynak: aksam.com.trÖyle
kalıplaşmış bir düşüncem yok açıkçası.
I obviously have no intention of stereotypes.
Kaynak: sabah.com.trMakalede deyim biliminin tanıtımını yapmayı ve deyim kavramının sınırlarını çizmeyi amaçladığını söyleyen Gümüşatam
kalıplaşmış kelime grupları içinde deyimin ayırıcı özelliklerini gösterdiğini de anlattı.
The article introduces the statement and the statement of the concept of science that aims to draw the boundaries of the properties of the differential expression in Gümüşatam exhibited a stereotyped phrases said.
Kaynak: kibrispostasi.comZoom veya yakınlaşma, fotoğrafçılık ve kamera teknolojilerinde kullanılan standart,
kalıplaşmış bir terimdir. Mana olarak; yakınlaştırma
Kaynak: Zoom (terim)Ad hominem ya da argumentum ad hominem,
kalıplaşmış bir Latince terimdir. Bir argümana cevap verirken argümanı eleştirmekten ziyade
Kaynak: Ad hominemPetitio principii,
kalıplaşmış Latince bir terimdir. Döngüsel nedensellikten doğan safsata yı (Logical Fallacy) tanımlar (İngilizce :
Kaynak: Petitio principiiPecunia non olet, (Latince : "Para kokmaz")
kalıplaşmış bir Latince deyiştir. Efsaneye göre Roma İmparatoru Vespasian (Suetonius Vespasian
Kaynak: Pecunia non oletArgumentum ad populum,
kalıplaşmış Latince terimdir. Genel kanıya bağlı olarak bir fikrin doğru veya yanlış olduğunu ileri sürme safsata
Kaynak: Argumentum ad populumCirculus in demonstrando,
kalıplaşmış bir Latince terimdir. Ulaşılmak istenen sonuç dayanak noktası olarak ileri sürüldüğünde oluşan
Kaynak: Circulus in demonstrandoGülbank, Bir toplulukça, hep bir ağızdan ezgili biçimde söylenen
kalıplaşmış tekbirlere, dualara verilen ad. Genelde Alevi Bektaşi
Kaynak: GülbankStatükocu Yaklaşım ın çeşitli tanımları yapılabilmekle beraber ekseriyetle "
kalıplaşmış", "sorgulanmayan", "bağnaz" düşünüş biçimi olduğu
Kaynak: Statükocu YaklaşımTürkçede deyim, evrensel deyim gibi, genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan
kalıplaşmış söz öbeğidir.
Kaynak: Türkçede deyimbenimsenerek ortak olarak kullanılan
kalıplaşmış sözlere atasözü denir. Türkçe 'de "sav" ve "irsal-i mesel, darb-ı mesel" olarak da adlanılır.
Kaynak: AtasözüPunk, sanatçıyı insan olarak görür, geleneksel ve
kalıplaşmış davranış ve yaşam biçimine karşı yıkıcı bir tavır geliştirir. Bireyin
Kaynak: Punk rockiçinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcük lerden oluşan
kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da tümce dir.
Kaynak: DeyimBelirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, birleşik fiiller, ikilemeler,
kalıplaşmış çekimli fiillerden oluşmuş ifadeler yeni bir
Kaynak: Birleşik sözcükSembolistler, şiiri açıklayıcı işlevinden ve
kalıplaşmış bir hitabetten kurtarmayı, şiirle insanın yaşantısındaki anlık ve geçici
Kaynak: Sembolizm (sanat)Albüm hakkındaki eleştiriler olumsuzdu. Allmusic , albümü "bayat şarkılar,
kalıplaşmış aranjmanlar ve vasat şarkı sözleri" gibi sıfatlarla
Kaynak: EscapologyBazı
kalıplaşmış sıfat tamlamaları bu kurala uymazlar: Üç Silahşörler , Kırk Haramiler. Çoğul eklerinin tayini : Çoğul eki belirlenirken büyük
Kaynak: Çoğul ekiEn belirgin haliyle İtalya'da "İtalyan Halk Tiyatrosu" şekliyle görülmüş olup, sokaklarda oynanan ve
kalıplaşmış tipleriyle bir çok
Kaynak: Sokak tiyatrosuBir gemi işçisinin yazar olma çabasının anlatıldığı romanda tutkulu, aşık,
kalıplaşmış düşüncelere karşı duran, sorgulayan, inanan ve
Kaynak: Martin Eden (roman)