Kepçenin ucuna taktığı bir
aparat ile kadehleri üst üste koydu.
Put glasses on top of the bucket with an apparatus wore on.
Kaynak: spothaber.comDoktorlara göre testislerle ilgili bir problemi tedavi eden bir
aparat da olabilir.
According to the doctor treating apparatus may also be a problem with testes.
Kaynak: haberturk.comHerhangi birisi telefon hattınıza bir
aparat takarak, hattına paralel sizi dinleyebilir.
Any of your telephone line by plugging an apparatus, parallel to listen to you.
Kaynak: haber.gazetevatan.comFikstür; yurtiçinde ve yurtdışında sanayinin olduğu tüm bölgelerde gerekli bir
aparat.
Fixture, at home and abroad in all areas of the industry is a necessary apparatus to be.
Kaynak: haberortak.comBiyomedikal teknoloji ve biyoteknoloji, esas olarak tıp ta teşhis ve tedavi amacıyla kullanılabilecek tüm madde, malzeme,
aparat ve
Kaynak: BiyomedikalKnol, İngilizce "knowledge" kelimesinden türetilmiş, Türkçe "bilgi " anlamına gelen bir arama
aparat ı. Bu yolla istenilen herhangi bir
Kaynak: KnolŞaryo, sinema da kullanılan bir
aparat. Kamera nın yatay düzlemde hareket etmesine yarar ve genellikle ray kullanılmaktadır. Bu sistem
Kaynak: ŞaryoBu yüzden sürekli bir
aparat ya da camı elmasdan yapılma özel bir gözlük kullanmak zorunda,aksi taktirde etrafındaki herşeyi ve herkesi
Kaynak: CyclopsStüdyoda bu teknikle fotoğraf çekilirken, arkadan sırtınızın ve kolunuzun sabit durmasının kolaylaşması için bağlı oldukları birer
aparatKaynak: DagerreyotipiRobert Bárány (22 Nisan 1876 - 8 Nisan 1936 ) Avusturya'lı otolojist Kulaktaki vestibüler
aparat ın fizyoloji ve patolojisi üzerine
Kaynak: Robert BárányAyrı bir
aparat iken zamanla fotoğraf makinası ile kombine hale geldi. Kullanım alanı: Flaş, fotoğraf çekimi için ışığın yetersiz olduğu
Kaynak: Flaş (fotoğraf)değerli taşları veya başka objeleri, herhangi bir bilimsel
aparat kullanmadan bulma çalışmasıdır. Çatalsopa denen ve genellikle Y
Kaynak: Dovsingdiğer eşyaların altında ezilmeden taşınabilmesini, ayni zamanda çamaşır makinesinde rahatlıkla yıkanabilmesini sağlayan, çok işlevli bir
aparat.
Kaynak: BraguardTabakaların bir CD'nin yarısı kalınlığında olmasının nedeni daha yüksek numerik
aparat ı olan bir lensle okunabilmeyi ve daha küçük ve dar
Kaynak: DVDSon teknolojilerde bu
aparat Tahliye Valfinin üzerine Kurutucu Valf ile birlikte entegre edilmiştir. El Fren Kolu. Havalı Fren sisteminde el
Kaynak: Havalı fren sistemiiş kazalarını önlemek için önerilen bir elin giremeyeceği kadar dar ve elin uzanamayacağı kadar uzun bir
aparat kullanılması önerilmektedir
Kaynak: Kıyma makinesiLiebig, potasyum hidroksit çözeltisini karbon dioksit üreten organik tepkimelerde kullanan beş ampüllü bir
aparat olan Kaliapparat
Kaynak: Justus von Liebigyüzyıldaki icadından bu yana pek çok kural,
aparat ve kılık kıyafet değişikliği olmuştur. Eskiden kaleler, eğreti direklerden ibaretti ve
Kaynak: Netbol