apartman anlamı Fr.appartement
Birkaç katlı ve her katında bir veya birkaç daire bulunan yapı:§
"O sırada Muhip büyük bir apartman önüne tevakkuf etmişti." -Ahmet Midhat Efendi, Eski Mektuplar, 185. § "
Hemen hemen Servet Bey'in apartmanındaki ziyafette geçer." -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 61. §
"Bu apartmandan başka yere gideceksiniz diye üzülüyorum." -Peyami Safa, Mahşer, 78. §
"... annesi Londra'dan dönünceye kadar büsbütün yalnız kalmasın diye misafir bırakıldığı bir aile dostlarının apartmanında bulduk." - Ruşen Eşref Ünaydın, C. IV, 5. §
"Oturduğu apartmanın altında bir dükkânı vardı." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 115. §
"Şişli'de İhsan Raif Hanım'ın özenle dayayıp döşediği apartmanında bir evlenme ile sona erecekti." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 41. §
"Şık bir apartman holü." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 102. § "
Geceyi beklemek ve tekrar o dar, karanlık merdivenli apartmana gitmek!" -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 106. §
"O da yandaki apartmanın altındaki kolacının eşiydi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 82. §
"Lacivert kumaş giyenlere, apartman sahibi diyorlar." -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 25. §
"Şehirde büyük apartmanlar yükseliyor." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 19. § "
Maçka tarafında bir apartmanın büyük salonu." -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 38. §
"Annem vefat edince, Onun evine, şimdi bu apartmanın dikildiği, buraya taşındık, ama karım ısınamadı buraya." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 92. § "
Rüya'nın fotoğrafları elden ele dolaştırırken apartmandaki erkekler kadar kadınları da, bir an dalgın bir sessizliğe gömen şeyin bu güzellik olduğunu daha sonraları anlamıştı." -Orhan Pamuk, Kara Kitap, 18. § "
Biraz itiyatlarına aykırı bir şey olduğundan, biraz da apartmanın heybeti ve lüksü karşısında eksiklendiğinden, Komiser Orhan asansöre binmeyi aklından bile geçirmedi." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 428.