Ben bu
kaos halini bile kendime pozitif anlamda çevirmenin yolunu buldum.
I found a way for chaos, the translator becomes a positive sense, even to myself.
Kaynak: gazetea24.comBen sürekli ağabeyimle çatışıyordum ve büyük bir
kaos içindeydik.
I'm constantly conflicted and big brother were in a state of chaos.
Kaynak: magazin.milliyet.com.trbaskısını kuranlar, Galatasaray'da
kaos yaratmaya çalışıyor.
The founders of the pressure, Galatasaray are trying to create chaos.
Kaynak: sabah.com.trİtalya'daki siyasi
kaos, euroyu dolar karşısında zayıflattı.
Political chaos in Italy, the euro weakened against the dollar.
Kaynak: takvim.com.trKaos kuramı,
kaos teorisi veya kargaşa kuramı; yapısal olarak bir fizik teorisi ya da matematiksel bir tümevarım değil, fiziksel gerçeklik
Kaynak: Kaos kuramı Khaos (Xάος), Yunan mitolojisi nde (boş uzam, boşluk, uçurum,
kaos) bir çeşit ilkel tanrısal varlık olarak gösterilen Khaos, Düzen'den ya
Kaynak: Khaos (mitoloji)İçlerinde antik
kaos gücü bulunan, Sonic the Hedgehog evrenine özgü, ayrı renklerdeki 7 taşa verilen addır. kişi değişik
kaos güçlerini
Kaynak: Kaos ZümrütleriDüzen olmadan
kaos un,
kaos olmadan da düzenin var olamayacağına dair inanca dayanan düşünceden yola çıkar. Bahsi geçen eser dizisini
Kaynak: LogrusSanskritçe 'de "
kaos " anlamına gelen "adharma", Hint felsefesi ndede "dharma "nın karşıtıdır ve acıya sebep olur.
Kaos, evrenin yalnızca
Kaynak: AdharmaFitne, geçimsizlik, karışıklık, kargaşa,
kaos anlamlarına gelir Fitne sözcüğü ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir: İlk Fitne , İslam
Kaynak: FitneBoltzmann beyni,
kaos halinde rastgele dalgalanmalar sonucu ortaya çıkan ve farkındalığa erişmiş bir varlık hipotez idir. Bu hipotez
Kaynak: Boltzmann beyniKelebek etkisi ,
kaos teorisinde anlık koşulklardaki hassas bağımlılığı ifade eden bir mecaz. Kelebek etkisi şu anlamlara da gelebilir:
Kaynak: Kelebek etkisi (anlam ayrımı)