Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

aciliyet ne demek?

- 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

aciliyet anlamı
is. (a:ciliyet) İvedi olma durumu.

"aciliyet" için örnek kullanımlar

Bu noktada da bildirimlerde aciliyet ve önem farkı ortaya çıkarıyor.

At this point, the urgency and importance of the reports reveals the difference.

Kaynak: shiftdelete.net

Bogdanov'a göre ziyaretle ilgili aciliyet, Suriye'deki ağır duruma bağlı.

According to Bogdanov'a sense of urgency about the visit, depending on the situation in Syria heavy.

Kaynak: turkish.ruvr.ru

Ayrıca bugün bunu getirmek için hiçbir aciliyet yok.

In addition to that today there is no sense of urgency.

Kaynak: hurriyet.com.tr

Fakat bu kriterler yerine gelse bile Türkiye, AB açısından bir aciliyet taşımıyordu.

However, even if these criteria are met, Turkey for the EU lacked a sense of urgency.

Kaynak: abhaber.com

Pan-pan, telsiz dilinde aciliyet (urgency) anlamına gelen çağrının başlama uyarısı. Mayday şeklindeki tehlike (distress) sinyalinin bir
Kaynak: Pan-pan

Politik psikolojinin üç temel özelliği şunlardır: Birincisi, sosyal aciliyet olaylarına her zaman hassas olur. İkincisi, başlangıcından
Kaynak: Politik psikoloji

Havacılık sektörünün aciliyet arz eden eleman ihtiyacını karşılamak üzere Türkiye İş Kurumu ve Türk Hava Yolları ile yapılan iş birliği
Kaynak: Türk Hava Kurumu Üniversitesi

donanmalarını güçlendirme yarışı ve Rusya'nın 1905 Rus-Japon Savaşı ertesinden donanmasını yeniden kurma ihtiyacı özellikle aciliyet arzetmekteydi.
Kaynak: Basil Zaharoff

Bu ihtiyaç 1941 yılında yeni Sovyet savaş tankları T-34 ve Kliment Voroshilov gibi araçların ortaya çıkmasıyla daha büyük aciliyet
Kaynak: Marder II

MRSA enfeksiyonları genellikle tıbbi aciliyet gerektirdiğinden yanlış teşhis ciddi sonuçlara yol açabilir. Spesifik tedavi yöntemleri
Kaynak: Örümcek ısırığı

Su baskınları sorununu çözümleme amaçlı ve aciliyet içinde inşa edildiği anlaşılan tahliye sisteminin kanıtları bugün de görülebilmektedir
Kaynak: Afrodisias

Hasta ya da yaralının aciliyet durumunu değerlendirmek (bilinç ve solunum ), Hasta ya da yaralının korku ve endişelerini gidermek,
Kaynak: İlk yardım

1890'lı yıllarda, Theodor Herzl Siyonizme yeni bir ideoloji ve fiili aciliyet katarak, Dünya Siyonist Örgütü'nün (WZO) oluşturulduğu 1897
Kaynak: Siyonizm

Sosyal alt tabakalar için (genel) seçme hakkı gibi aciliyet taşıyan konular, kadınlar için seçme hakkıyla beraber ele alındı. 1910 'da
Kaynak: Kadın hakları

ayaklanmaya kalkışan Halkidiki halkını yeniden bastırmak gerektiğine karar vermiştir, Mardonius kuvvetlerine katılmasında bir aciliyet de yoktu zaten.
Kaynak: Yunanistan'a İkinci Pers Saldırısı

Gautama Buddha Mahaparinibbana Sutta 'da takipçilerinin dört yeri ziyaret etmesinin rûhânî bir aciliyet hissi yaratacağını söylemiştir.
Kaynak: Budizm

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)