Mesela boş ve lüzumsuz yere bir şeyler
karalamak, israf ve abestir.
For example, scribble something down is empty and useless, waste and abestir.
Kaynak: haberler.comSayın Baş, Atatürk'ü ve tarihi
karalamak isteyenlere cevap verdi.
Mr. Head, and historical Atatürk responded to those who wish to discredit.
Kaynak: yenimesaj.com.trBizi
karalamak istiyorlar, bize çamur atmak istiyorlar.
They want to discredit us, we want to throw mud.
Kaynak: fanatik.com.trKimseye taviz vermedik,
karalamak için yapılıyor.
We did not sacrifice anyone, to discredit done.
Kaynak: trtspor.com.trİnsanları arkalarından çekiştirip kötülemek ve
karalamak, yüzlerine karşı hakaret edip, küçük düşürmeye çalışmak, sözlü olarak veya el kol
Kaynak: Hümeze Suresi"onlar Besic değildir, besicin adını
karalamak için yabancı güçler tarafından gönderilmiş besic üniforması giyen ajanlar" açıklaması
Kaynak: BesicLiboşluk', ‘Amerikan yandaşlığı', ‘vatan hainliği' gibi zaten insanların yıllardır birbirlerini
karalamak için kolayca kullandıkları, içi
Kaynak: Osmanlı CumhuriyetiKitap okumak, müzik yapmak, puzzle yapmak, bir şeyler
karalamak, resim yapamasanız bile boş kağıda boş şeyler yazmak gibi şeylerle uğraşın
Kaynak: İnsomniaVoldemort 'un döndüğüne inanmaz ve Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı nda Albus Dumbledore 'la Harry'i
karalamak için çalışmalarda bulunur.
Kaynak: Cornelius Fudgebaş rakipleri olan Gürcü Hadim Mehmed Paşa ile Damat Halil Paşa 'yı
karalamak için onların Abaza Mehmed Paşa'y arka verdiklerini ileri sürdü.
Kaynak: Gürcü Hadım Mehmed Paşakonuşması ve Anticato adında, Cato 'un şöhretini
karalamak ve Cicero'nun Cato abidesine cevap vermek için yazılmış, bir belge sayılabilir.
Kaynak: Jül Sezar