Benim komisyon aldığımın iddia edilmesi çok
aptalca bir durum.
I received the commission is claimed that the situation is very stupid.
Kaynak: sporx.comSevgililer Günü diye bir öpücük esirgemek,
aptalca oluyor.
Withhold a kiss on Valentine's Day so stupid going on.
Kaynak: t24.com.trMaç sonrası yine bana göre çok
aptalca yorumlar yapıldı.
After the match, it seems to me very stupid comments.
Kaynak: sabah.com.trKomisyon aldığımın iddia edilmesi çok
aptalca bir durum.
The claim that the Commission received a stupid situation.
Kaynak: goal.comFakat Charmy bazen çok
aptalca davrandığı için ondan çok hoşlanmaz. Örneğin Espio bir keresinde "Robotlar uyku modunda,çok sessiz olmalıyız,
Kaynak: Bukalemun EspioTarafsız bir tutum takınan Kafka ise deneyi
aptalca bulmakta, ancak deneyin başarılı olması durumunda mutlu olacağını belirtmektedir.
Kaynak: Basitleştirilmiş Konuşma DenemeleriGörgey, Macar aşırı çevrelerinin birçok eylemini yanlış ve
aptalca bulmasına karşın kendi duygularını yüksek çıkarlar olarak gördüğü
Kaynak: Artúr GörgeyC'est super pour faire mille folies Bu binlerce
aptalca şey yapmak için süper. On est Européennes Biz Avrupa kızlarıyız. Et les choses qu'on
Kaynak: EuropéennesFilozof Seneca Octavia'ya durumunu kısmet budur diye kabul etmesini söylerse de Octavia'nın genç uşağı bunun
aptalca bir tutum olduğunu
Kaynak: L'incoronazione di PoppeaBazan inatçı ve bazan pek
aptalca işler yapan Şairin arkadaşı olan Geronio kendi evlilik sorunlari hakkında bazı bilgiler almak icin bir
Kaynak: İtalya'da Bir TürkBugün bile hala o kritik penaltıyı kullanırken nasıl kaleci kenara uçmasa
aptalca görünecek böyle bir şut atacak kadar soğukkanlı olduğu
Kaynak: Antonín PanenkaBuffy ise onun bir yetişkin olduğunu , bir çizgiyi aşmışsa bunu kendisinin düzelteceğini ve hepsinin ara sıra
aptalca şeyler yaptıklarını
Kaynak: Wreckedprodüksiyonlarından birini izledikten sonra "Dün gece Blasted Royal Court'a geri döndüğünde, 1995'teki velvelenin ne kadar keskin ve
aptalca olduğunu gördüm.
Kaynak: Blastedyakmayı "saygısız" ve "utanç verici" diye nitelerken, Adalet Bakanı Eric Holder da böylesi bir kararın "tehlikeli" ve "
aptalca" olduğunu söyledi.
Kaynak: Dove World Outreach CenterGenel olarak şans eseri veya konuşkanlığının da yardımıyla güzel kadınlarla arkadaşlık kurar ancak hemen sonrasında da
aptalca bir nedenle
Kaynak: SeinfeldSerinin ana fikri basit ve "Batı" oldu; küçük adam incitme veya kendiniz
aptalca bir durum içine alacak. Serisi çok popüler olduğu için,
Kaynak: Nu pogodiBu ifade ile küçük ve
aptalca kandırmacanın da ötesine giden insanlar tarafından hayasızca bir yaygara koparılmaktadır. Bu insanlar, beden
Kaynak: Eugen SandowSonraları bu davranışı "
aptalca ve çocukça" olarak nitelendirdi. Bu, sinema alanındaki son çalışması oldu. 1969'da Britanya'dan ayrıldı.
Kaynak: Len DeightonPost-prodüksiyon toplantılarından birinde bir stüdyo yetkilisi şarkıyı
aptalca bulup filmden çıkartmaya kalkınca Hepburn'ün direnişiyle
Kaynak: Çılgınlar KraliçesiHayatında ilk kez böylesine büyük bir paraya kavuşan Gypo parasını
aptalca alkol ve eğlence için saçıp savurmaya başlar ve bu durum
Kaynak: Muhbir (film, 1935)Louie
aptalca bir aşkla Jeanie'ye bağlıdır ve bir keresinde ona "knight in shining armor"ı ile imada bulunmuştur. Andrew "Andy" Anderson
Kaynak: Afacan Louieasla pişmanlık duymamaktır"ı söyleyince, Howard (Ryan O'Neal) "Bu şimdiye kadar duyduğum en
aptalca söz" diye cevap verir ve film sona erer.
Kaynak: Aşka Vakit Yok (film, 1972)