karşıcı anlamı is. 1. Karşılamaya çıkan kimse, karşılayıcı: "Bursa mebusları sabahleyin erkenden otomobillere atladılar, karşıcı gittiler." -R. E. Ünaydın. 2. sf. Karşı düşüncede olan.
karşıcı anlamı Gelenleri karşılayan kimse, karşılayıcı.
Çorum *Bünyan Kayseri Kırşehir
karşıcı eş anlamlısı
karşılayıcı is. 1. Gelen birini karşılamaya çıkan kimse. 2. sf. Önleyen: Tehlikeyi karşılayıcı bir silah. 3. sf. Yerine getiren, yapan: İsteklerinizi karşılayıcı bir imkân bulabiliriz.