karşılaştırma zarfı anlamı İng. comparative degree
Alm. Komparativ, Vergleichsstufe
Fr. adverbe comparatif
Bir fiilin, sıfatın veya zarfın derecesini belirten zarf. Bu derecelendirme, sıfatlarda olduğu gibi "eşitlik", "üstünlük" ve "en üstünlük" şeklinde üç derece üzerinde gösterilir. Eşitlik derecesi gibi, kadar, denli edatlarıyla, üstünlük daha, en üstünlük en kelimeleriyle yapılır: || Bazan içlerinden birisi bu mahşerde yaşamak imkânsızlığını duyuyor, o zaman sele katılmış bir ağaç kütüğü gibi yerinden fırlıyor, İstanbul'a,
Ankara'ya, başka bir yere gidiyor, hayatını başka şartlarla deniyordu (A. H. Tanpınar, Yaz Yağmuru: Teslim, s. 91). Düz gergin vücuduyla adeta bir sedef gibi kapalı (A. H. Tanpınar, Yaz Yağmuru: Rüyalar, s. 126). Kadınlar ise taş gibi sessiz, kütük kadar hareketsiz ve donuktular,… (R. H. Karay, Memleket Hikâyeleri: Yatık Emine, s. 8). Ben daha genç olduğum için, sahipsiz kalan ağıla koşuyorum,… (Y. K. Karaosmanoğlu. Erenlerin Bağından Diğer Nesiller, s. 75). Mutasarrıfın evinde gece daha kibarca, daha zarifçe geçmişti (R. H. Karay, Memleket Hikâyeleri: Yatık Emine, s. 36). Ben ona inanırım ki, öyle bir insanı doğuracak kadın kutsallaştırılmaya Meryem Ana'dan daha çok hak kazanırdı (T. Buğra, göst. e., s. 14). Kırk paralık hafızaya, iki yüzlü hafızaya yüze gülücülerin en yüzsüzü olan hafızaya sarılıp zamana meydan okumak? (T. Buğra, göst. e., s. 207). Hem Donkişotluğun, yeldeğirmenleri silahşorluğunun en gülüncü en küçültücüsüdür, bu (T. Buğra, göst. e.) vb.