karyola ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
karyola anlamı
is. (karyo'la) Üzerine yatak konulup yatılan tahta veya metal ev eşyası: "Babam, karyolasında, arkası üstü, upuzun yatıyordu." -Y. Z. Ortaç.
is. (karyo'la) Üzerine yatak konulup yatılan tahta veya metal ev eşyası: "Babam, karyolasında, arkası üstü, upuzun yatıyordu." -Y. Z. Ortaç.
Türkçe - İngilizce
karyola anlamı
isim
1) bedstead
isim
1) bedstead
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
karyola anlamı İt..carriola
Üzerine yatak yapılıp yatılan tahta veya metal kerevet: § "Mehmet ise bunu 'kavala'dan başlayıp evvelce öğrenmiş olduğu 'karyola' kelimesine kadar tatbik ede ede ister istemez belliyor." -Ahmet Midhat Efendi, Felatun Beyle Rakım Efendi, 132. § "Müfid'in odası çıplaktı; bir karyola, bir elbise dolabı üstünde kitapları ve ufak tefek lüzumlu eşyası duran bir masa." -Peyami Safa, Şimşek, 158. § "Bilhassa yeni çocuk karyolası sevgisine mazhar her şey bu nişana sahip olurdu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 15. § "Yakup, o tepelere kendi böyle, kah yaya yürüye, kah ata bine çıkardı da seyyar karyolası at sırtından hiç inmeden gelir giderdi." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 57. § "Bu karyolalardan yedi sekiz tanesi uyuyanların harekatıyla yükselmiş olduğu hâlde..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 229. § "Karyolası da epeyce rahatsızdı." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 39. § "Beş bebek de mini mini karyolanın yanında uyurlar." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, s.250. § "Ondan sıkılıp koyu renkli tahtadan, oymalı kakmalı dolaplar, aynalar, kocaman da bir karyola aldı." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 114. § "Bununla birlikte, yatarken çıkardığımı, karyolanın orta tarafına doğru çevirip yan yana koyduğumu biliyorum." -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 132. § "... karyolaların sakız gibi tertemiz oyalı..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 55. § "Allah ve Resulünden bahsettiği karyolanın içinde ve yanımda öldü." -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 32. § "… faytona dönüşüvermişti koskoca karyola." -Elif Şafak, Mahrem, 114. § "Hastane karyolası gibi bir karyola." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 188. § "Çocuk için yeni alınan küçük karyola odaya konunca eşyaların yerleri değişmiş…" -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 216. § "Karyola, eski piriç karyolalardandı." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 454. § "Davi'nin şimdi küçümen bir karyola da uyuduğunu, düşünmemeye çalışıyorum." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 104
Üzerine yatak yapılıp yatılan tahta veya metal kerevet: § "Mehmet ise bunu 'kavala'dan başlayıp evvelce öğrenmiş olduğu 'karyola' kelimesine kadar tatbik ede ede ister istemez belliyor." -Ahmet Midhat Efendi, Felatun Beyle Rakım Efendi, 132. § "Müfid'in odası çıplaktı; bir karyola, bir elbise dolabı üstünde kitapları ve ufak tefek lüzumlu eşyası duran bir masa." -Peyami Safa, Şimşek, 158. § "Bilhassa yeni çocuk karyolası sevgisine mazhar her şey bu nişana sahip olurdu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 15. § "Yakup, o tepelere kendi böyle, kah yaya yürüye, kah ata bine çıkardı da seyyar karyolası at sırtından hiç inmeden gelir giderdi." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 57. § "Bu karyolalardan yedi sekiz tanesi uyuyanların harekatıyla yükselmiş olduğu hâlde..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 229. § "Karyolası da epeyce rahatsızdı." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 39. § "Beş bebek de mini mini karyolanın yanında uyurlar." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, s.250. § "Ondan sıkılıp koyu renkli tahtadan, oymalı kakmalı dolaplar, aynalar, kocaman da bir karyola aldı." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 114. § "Bununla birlikte, yatarken çıkardığımı, karyolanın orta tarafına doğru çevirip yan yana koyduğumu biliyorum." -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 132. § "... karyolaların sakız gibi tertemiz oyalı..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 55. § "Allah ve Resulünden bahsettiği karyolanın içinde ve yanımda öldü." -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 32. § "… faytona dönüşüvermişti koskoca karyola." -Elif Şafak, Mahrem, 114. § "Hastane karyolası gibi bir karyola." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 188. § "Çocuk için yeni alınan küçük karyola odaya konunca eşyaların yerleri değişmiş…" -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 216. § "Karyola, eski piriç karyolalardandı." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 454. § "Davi'nin şimdi küçümen bir karyola da uyuduğunu, düşünmemeye çalışıyorum." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 104
"karyola" için örnek kullanımlar
Evlerde (karyola altında bile), kiler, mahzen, hangar, ahır, ambar ve kuş yuvası olan çatılarda bulunurlar. Tahıl, kepek ve diğer tahıl
Kaynak: Karafatma
Kaynak: Karafatma
Özellikle, masa , sandalye , koltuk , dolap , karyola , komodin, kitaplık gibi konut donatılarında, çeşitli büro donatılarında, okul sıra
Kaynak: Mobilya
Kaynak: Mobilya
ufak çocuk ların yatması için kullanılan sabit ya da sallamalı, çocuğun düşmemesi için genellikle parmaklıklı karyola benzeri yatak aracı.
Kaynak: Beşik
Kaynak: Beşik
Yatağın sabit bölümünü oluşturan ve üzerine şilte konan bölümünün karyola, sedir ve somya farklı türleri vardır. Ayrıca: Beds. Yatak odası
Kaynak: Yatak
Kaynak: Yatak
Yatak odası, kendi kullandığı karyola, komidin ve diğer özel eşyalarla, misafir odası da yine kendisine ait özgün eşyalarla süslenmiştir.
Kaynak: Cevdet Sunay Müzesi
Kaynak: Cevdet Sunay Müzesi
Köylerde hepimize gelirken birer yorgan getirmemizi isteyen mektuplar geldi Yorganları yüklenerek okula döndük yatak yok, karyola yok
Kaynak: Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi
Kaynak: Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi
alkol tedavisi gördüğü sırada diğer diğer hastaların kıramaması için karyola demirinden yaptığı metal ney, Sultan Abdülaziz 'in lavtası ve
Kaynak: Etem Ruhi Üngör
Kaynak: Etem Ruhi Üngör
1960 dan sonra sedirin ve yer yatağının yerini karyola ve koltuk ve tel dolabın yerini buzdolabı ocak başının yerini kuzine ve tüpgaz ocak
Kaynak: Osmanlar, Sındırgı
Kaynak: Osmanlar, Sındırgı
Galata'da genelevde çalışan Rum kadınlarının karyola altlarından üçer beşer silah çıkardılar. Getireceğim gemiye sandalla teslim koşuluyla
Kaynak: Özlüce, İnebolu
Kaynak: Özlüce, İnebolu
Kıza çeyiz sandığı, karyola, dikiş makinesi, ocak ve elbiseler alınır. Bütün bunlar kızın babasına verilen para ile alınır. Kız ile oğlan
Kaynak: Gaziköy, Sivas
Kaynak: Gaziköy, Sivas
karyola Dipek: mısır tanelerini dövüp çorba yapmaya, elmaları dövüp pekmez yapmaya yarayan taştan oyulmuş eşya Dolama: parmağın
Kaynak: Esenkale, Ünye
Kaynak: Esenkale, Ünye
Koridor yanarken Charlie, Barton ile hayatları ve otel hakkında konuşur, yazarın kelepçeli olduğu karyola başını kırar, ardından Barton'a
Kaynak: Barton Fink
Kaynak: Barton Fink
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
