Eski yöneticilerin cezaya neden olan işlemlerini
kasıtlı bulmuyor.
Intentional actions that cause a penalty does not reach the old managers.
Kaynak: radikal.com.trbu atlanacak bir şey değil,
kasıtlı yönetimin en belirgin kanıtıdır!!!
This is not something that will be skipped, the most obvious evidence of deliberate government!!!
Kaynak: spor.mynet.comKasıtlı olarak kola içip kendisini hastaneye sevk ettirmektedir.
Deliberately drank coke have been having referred to the hospital itself.
Kaynak: risalehaber.com Yalnız bu ortaya çıkış pekte
kasıtlı gibi görünmüyor.
Only it does not look like the emergence of deliberately sketchy.
Kaynak: haberciniz.bizDolandırıcılık, en genel anlamıyla aldatma amacı ile yapılan
kasıtlı eylemdir. Dolandırıcılık, türlerine göre farklılık gösterebilmektedir
Kaynak: DolandırıcılıkDezenformasyon, yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve
kasıtlı olarak yayılan bilgi. Hasmı rencide etmeyi, aşağılayıp küçük düşürmeyi
Kaynak: DezenformasyonKundakçılık
kasıtlı ve kötü amaçlı olması yönüyle kazara meydana gelen yangın lardan ayrılır ve pek çok ülkenin yasalarına göre suç tur.
Kaynak: Kundaklamayönetim anlamına gelmesi yüzünden bir çok komün, günümüzde kendini daha çok "
kasıtlı toplum" (intentional community) olarak tanımlamaktadır.
Kaynak: KomünNükleer bir patlama,
kasıtlı bir yüksek hızda çekirdek tepkimesinden çıkan enerjinin hızlıca serbest kalması sonucu oluşur. Güdümlü
Kaynak: Nükleer patlamaPiromani, birçok kez istekli ve
kasıtlı olarak yangın çıkarma ile karakterizedir. Yangın ve bunun yarattığı olaylar ile büyülenme, bunlara
Kaynak: Piromaniiktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kar amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla
kasıtlı olarak yaratılan ve bir
Kaynak: Kıtlık (ekonomi)Ateş fırtınası ayrıca
kasıtlı bir şekilde patlayıcı madde ler sonucunda oluşturulabillir, bu yöntemlerden arasında yangın bombardımanı ve
Kaynak: Ateş fırtınasıAkustik harp destek tedbirlerinin kullanılmasında
kasıtlı sualtı akustik yayım yapılmaz ve genellikle düşman tarafından tespit edilemez.
Kaynak: Akustik savaşTürk Ceza Kanunu (TCK) müessir fiilleri
kasıtlı işlenen ve takrirle işlenen müessir fiiller olarak ikiye ayırmıştır.
Kasıtlı işlenen
Kaynak: Müessir fiilEğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla
kasıtlı olarak istedik değişme meydana getirme sürecidir. Genellikle resmi, yani
Kaynak: EğitimAcid western türüne de dahil edilebilen bu filmde
kasıtlı olarak yapılmış zaman-tarih hataları/uyumsuzlukları (anakronizm ) vardır.
Kaynak: Walker (film)Kimi tarihçiler tarafından bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermenilerin devlet yönetimi tarafından
kasıtlı ve emirler dahilinde
Kaynak: Ermeni KırımıGenel anlamda eylemcilik veya aktivizm, toplumsal değişme ya da politik değişiklik meydana getirmek için
kasıtlı bir biçimde yapılan
Kaynak: Aktivizmmekanizmanın veya sistemdeki bireylerin
kasıtlı olmayan algılamalarının bir sonucu olduğunu söyleyerek, aralarında fark olduğuna dikkat çekerler.
Kaynak: Sistemik yanlılıkMatematik ve doğal bilimlere katkılarda bulunmuştur. MÖ 195 'de kör olmuştur ve bir yıl sonra
kasıtlı olarak kendini aç bırakarak ölmüştür
Kaynak: EratosthenesKöşe yazarı Emre Aköz , herhangi bir şeyin,
kasıtlı veya kasıtsız olarak, başka bir tarihe taşınması demek olan ve bilgi hatalarından çok,
Kaynak: AnakronizmDaha sonra yediklerinin kilo almasına neden olmaması için aşağıdakilerden birini
kasıtlı ve bilerek yapar: kusma, uygun olmayan bir
Kaynak: Bulimiya nervozaÖzyönetimin somutlaştığı en önemli örnek, özellikle yönetimlerce
kasıtlı iflas ettirilen ve kapatılmak istenen fabrikaların işçiler
Kaynak: Özyönetim