aptal sf. 1. Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak:
"Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum." -Y. Z. Ortaç. 2.
ünl. tkz. Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü:
"Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben." -T. Buğra.
budala sf. 1. Zekâca geri olan (kimse), alık:
"Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." -H. R. Gürpınar. 2. Ahmak, bön:
"Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi." -Ö. Seyfettin. 3.
mec. Bir şeye aşırı düşkün:
Kibarlık budalası.