Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kavrama ne demek?

 - 7 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / Otomobilcilik ve Motor Bilgisi Terimleri

kavrama anlamı İng. clutch Osm. debriyaj Alm.Kupplung Fr. embrayage
Motorla itici tekerlekleri birbirine bağlayıp ayırabilen dingil bağlantı aygıtı.

BSTS / Tarım Terimleri

kavrama anlamı Osm. kavrama,birleştirme kupplung
bakınız» birleştirme

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

kavrama anlamı İng. clutch, clutch pedal Osm. debriyaj Fr.débrayage, embrayage
otomobil: 1-Motor anamili ile hız kutusunu birbirine bağlayıp ayıran, motordan gelen devinimi sarsıntısız olarak öteki aktarma öğelerine ileten düzen. 2- Bu düzeni işletmeye yarayan ayaklık.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

kavrama anlamı
(I) bakınız» gavrama
kavrama anlamı
(II) Bodur ekini kesme. (Güllüce *Gümüşhacıköy -Amasya)

Güncel Türkçe Sözlük

kavrama anlamı
is. 1. Kavramak işi, anlama, algılama: "Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister." -N. Ataç. 2. Ağaç kuşak. 3. Otomobilde motor ile vites kutusunu birbirine bağlayıp ayırma, motordan gelen hareketi sarsıntısız olarak öteki aktarma ögelerine iletme. 4. hlk. Küçük orak.

Türkçe - İngilizce

kavrama anlamı
isim
1) grasp
2) clutch
3) grip
4) understanding
5) comprehension
6) insight
7) conception
8) uptake
9) perception
10) chuck
11) apprehension
12) clasp
13) fathom
14) prehension
15) apperception
16) cinch
17) seizing
18) bite
19) digestion
20) claw
21) cognation
22) cognizance
23) penetration
sıfat
1) gripping
2) engaging

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kavrama anlamı
1. Küçük el orağı. 2. Orakla biçilen bir tuTam ekin. 3. Ekin kaldırmaya yarayan araç.
kavrama anlamı
Dişli, civata ve boru anahtarı.

-Kayseri

kavrama anlamı
1. Orak. 2. Orakla biçerken elle tutulan ekin tuTamı.

kavrama eş anlamlısı

anlama
is. 1. Anlamak işi, vukuf: "Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum." -A. Ümit. 2. fel. Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme.

"kavrama" için örnek kullanımlar

Bu çalıştaylar, çalışmalar sonrasında ülke genelinde bir kavrama oldu.
These workshops, after the studies had a grip over the country.
Kaynak: timeturk.com
Başbakan Erdoğan'ın 'din milliyetçiliği' adı altında dile getirdiği kavrama İslam'da 'İslam kardeşliği ve ümmet' denildiğini hatırlatan Prof.
Prime Minister Erdogan's' religious nationalism 'concept expressed in the name of Islam' Islamic brotherhood and the nation, it was said, reminding Prof.
Kaynak: yenimesaj.com.tr
quattro dört tekerlekten çekiş sistemi ve yeniden tasarlanan kavrama sistemi sayesinde S3 Sportback, virajlarda daha hızlı ve güvenli şekilde hızlanabiliyor.
quattro four-wheel drive system, and thanks to a redesigned clutch S3 Sportback, hızlanabiliyor bends more quickly and safely.
Kaynak: sabah.com.tr
Bu da tedavi edilmediği taktirde hastalıklı elin, tutma ve kavrama özelliğini yitirmesine ve bilek ve el bölgesindeki kasların giderek zayıflamasına neden oluyor.
This disease if left untreated, hand, hold, and to loss of grip and leads to a weakening of muscles in the wrist and hand.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Logos sözcüğü Yunanca'da us ile kavrama anlamındadır. Ve duyguları kavrama anlamındaki pathos sözcüğü karşılığında kullanır.
Kaynak: Logos
Okuryazarlığın genel tanımı bir dil in yazınlarını okuyabilme, okunan ögeleri algılama ve kavrama yetisine sahip olunmasıdır.
Kaynak: Okuryazarlık
Brown Hareketi (botanikçi Robert Brown 'ın onuruna) iki kavrama işaret eder: Bir sıvıda yüzen veya asılı parçacıkların rastlantısal
Kaynak: Brown hareketi
Ahit eleştirisi veya Ahitsel eleştiri, uzmanca yapılmış "Ahit yazıt larını kavrama ve ayrımcılık yoluyla yargılama usulüyle çalışma ve
Kaynak: Ahit eleştirisi
Bu kavrama İngilizce karşılığı olan creep kelimesinin birebir çevirisinden kaynaklanan bir tutumla sürünme de denmektedir. Sünme, bir
Kaynak: Sünme
Normal konuşma ile ilgili serebral (beyinsel) yapılardaki bozukluk sonucu kavrama ve ifade yeteneğinde anormallik vardır. Hastalar
Kaynak: Disfazi
Apragmatizm, yararlı davranışların gerçekleştirilmesinde rolü olan kısmı eylemler bütününü kavrama ve düzenleştirme yeteneksizliğidir.
Kaynak: Apragmatizm
Akışkan kavramalı : Bu sistemde ön aks diferansiyeline monte edilen akışkanlı kavrama kilitlenebilir diferansiyele bağlıdır.
Kaynak: 4WD
Pinker'in akademik uzmanlıkları, algı, görsel kavrama, dil gelişimi ve çocukta dil gelişimidir. O daha çok dilin bir içgüdü olduğu ya da
Kaynak: Steven Pinker
Sansüre uğrayan şeyler tek bir kelimeden başlı başına bir kavrama kadar değişebilir ve değer sisteminden, ahlâkî yargılardan etkilenebilir
Kaynak: Sansür
Bu kavrama göre varsayılan değişkenler arasında farklılık yoktur. Bu tür hipotez bilimsel araştırmalarda yan tutmamanın gereğidir.
Kaynak: Varsayım
İçebakış” yoluyla zihnin kendi deneyimlerinin gerçekliğini kavrama edimi; Zihinsel yaşamın geçmiş duyumları, algıları, bilgileri bellekte
Kaynak: Bilinç
(İşaret), fiziksel değişkenlerin durumu hakkında bilgi taşıyan ve matematiksel olarak fonksiyon (İşlev) biçiminde gösterilen kavrama denir.
Kaynak: Sinyal
Prajñā (Sanskritçe : प्रज्ञा) paññā (Pali ) bilgelik, anlayış, sezgi, ya da kavrama berraklığı olarak çevrilebilir. Kimi Budist okullarda
Kaynak: Prajna

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.