Ama gelgelelim mevcut durum maalesef
araçsal aklın boyunduruğunda.
But, unfortunately, the current situation in Calendar Events vassal of instrumental reason.
Kaynak: blog.radikal.com.trHedefimiz; terörün istismar alanını yok edecek bir anayasa değil, böyle
araçsal düşünmüyoruz.
Our goal is to destroy terrorist abuse of the constitutional field, but do not consider it an instrumental.
Kaynak: yirmidorthaber.comKadınların var oluş nedenini, toplumun üretim ve yeniden üretim ihtiyaçlarına cevap vermek olarak gören rejimlerde kadınlara
araçsal olarak bakma eğilimi vardır.
The cause of women's existence, to meet the needs of production and reproduction of society as regimes which has a tendency to look at women as instrumental.
Kaynak: birgun.netBu işlevler,
araçsal (instrumental), düzenleyici (regulatory), etkileşimsel (interactional) ve kişisel (personal) işlevlerdir.
Kaynak: Michael Hallidayve Horkheimer 'de görülen
araçsal akıl eleştirisininin çok fazla genelleştirilmesine ve bir bütün aklın
araçsal akla indirgenmesine karşıdır.
Kaynak: 20. yüzyıl felsefesibir yandan iletişimsel akılcılık ve rasyonalizasyon arasındaki ayrıma ve diğer yandan stratejik/
araçsal akılcılığa ve rasyonalizme odaklanır.
Kaynak: Jürgen HabermasBu
araçsal kurbanların kurbanlaştırılmaları, mensup oldukları grup ya da sınıf içerisindeki yerlerine bağlıdır. Böylece, söz konusu grup
Kaynak: TerörizmAyrıca dilin iletişim aracı olarak tanımlanması insanların bilincini
araçsal boyutta (medial) etkilemiştir. Bu yüzden yeni iletişim
Kaynak: Dil (filoloji)