Köylerdeki gençlerle tanışıp
kaynaşmak amacıyla yapılan turnuvada her hafta bir köy ile voleybol maçı yapılıyor.
Young people in the villages to meet and socialize with a village in the tournament volleyball match is done every week.
Kaynak: haber3.comKamu kurum ve kuruluşlarla var olan işbirliği ve güven ortamını geliştirmenin yanı sıra
kaynaşmak amacıyla böyle bir turnuva düzenliyoruz.
Confidence in public institutions and organizations, as well as developing the existing collaboration and to socialize organize such a tournament.
Kaynak: haberler.comMahmut Erden Koyuncu, 14 Mart Tıp Bayramı'ndan sağlık çalışanları olarak bir araya gelmek,
kaynaşmak, buluşmak ve günü hatırlatmayı amaçladıklarını söyledi.
Mahmoud Erden Koyuncu, March 14 health care professionals come together as the Feast of Medicine, socialize, meet and intended to remind the day, he said.
Kaynak: kirikhan.netamacımız bundan sonra daha çok katılımcı olmasını sağlamak daha iyi işler yapmak ve daha iyi şekilde birbirlerimizle
kaynaşmak ve köyümüz
Kaynak: Kuruçay, ZileBuraya yerleşenlerin Osmanlı Devleti 'nin kuruluş yıllarında diğer beyliklerle işbirliği yapmak ve
kaynaşmak amacıyla Anadolu 'nun her
Kaynak: Karaçulha, FethiyeAyrıca yaz aylarında buradaki Çerkesler tarafından
kaynaşmak amacıyla festivaller yapılmaktadır. Köyde tam bir dayanışma hali mevcuttur.
Kaynak: Korkmaz, Göksunİsmet'le
kaynaşmak istese de Reşat yüzünden bunu başaramaz. Ayşegül Altın Açık (Funda Eryiğit ): Reşat'ın kızı. Tankut ile babasından
Kaynak: İstanbul'un AltınlarıBir bütün halinde hareket edilmesini sağlamak ve
kaynaşmak maksadıyla her yıl "Kestane Günü, Dernek İftarı, Köy İftarı" gibiözel günler
Kaynak: Görentaş, BozkurtKültür : Sarım gürüm olmak Sevmek,çabuk
kaynaşmak 138. Semelmek Aptallaşmak 139. Sevindirik olmak Çok sevinmek 140. Seyip Başı boş 141.
Kaynak: Ramazanlı, Sarıkaya