Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kaynaşmak ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

kaynaşmak anlamı Osm. imtizâç etmek Lat.combiner (se)
birleşmek(kimya)

Güncel Türkçe Sözlük

kaynaşmak anlamı
(nsz, -le) 1. Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek: Çakılla çimento kaynaşır. 2. Çok kalabalık ve hareketli olmak, hareket etmek: "Kumun üstünde bir sürü kadın erkek, oğlan kız kaynaşıyor." -F. R. Atay. 3. Birbirine iyice uymak: Bu iki renk iyi kaynaşmış. 4. mec. Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, iyi anlaşmak: "Ceylanlarla kaynaşan çocuk, onların seslerini tıpkı onlar gibi çıkarmayı öğrenmişti." -H. E. Adıvar. 5. mec. Huzursuzluk çıkmak. 6. kim. Birleşmek.

Türkçe - İngilizce

kaynaşmak anlamı
fiil
1) coalesce
2) socialize
3) seethe
4) commingle
5) knit
6) merge
7) unite
8) blend
9) mix
10) mill about
11) fuse
12) knit up

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kaynaşmak anlamı
Konuşmak.

-Samsun

kaynaşmak eş anlamlısı

birleşmek
(nsz) 1. Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek. 2. Buluşmak, bir araya gelmek: "Bazen ikisi, üçü birleşince ne ateşli münakaşalara dalıyorlar." -A. Ş. Hisar. 3. Uyuşmak, aynı görüşte olmak. 4. Aynı amaç çevresinde toplanmak: "Küçükten, sessizden; yazıcısı, aktörü, ressamı birleşerek candan bir Türk tiyatrosu kurulabilir miydi, acaba?" -S. F. Abasıyanık. 5. (-le) Cinsel ilişkide bulunmak. 6. kim. Kaynaşmak.
hareket etmek
1) yola gitmek, yola çıkmak: "Ne vakit hareket edeceğiz, Kenan? Yarın mı?" -Ö. Seyfettin. 2) vücudu oynatmak, kıpırdatmak veya kımıldamak, devinmek; 3) davranmak: "İnsan bu kadar ölçülü hareket eder mi, edemez mi?" -H. E. Adıvar. 4) fiz. devinmek.

"kaynaşmak" için örnek kullanımlar

Köylerdeki gençlerle tanışıp kaynaşmak amacıyla yapılan turnuvada her hafta bir köy ile voleybol maçı yapılıyor.
Young people in the villages to meet and socialize with a village in the tournament volleyball match is done every week.
Kaynak: haber3.com
Kamu kurum ve kuruluşlarla var olan işbirliği ve güven ortamını geliştirmenin yanı sıra kaynaşmak amacıyla böyle bir turnuva düzenliyoruz.
Confidence in public institutions and organizations, as well as developing the existing collaboration and to socialize organize such a tournament.
Kaynak: haberler.com
Mahmut Erden Koyuncu, 14 Mart Tıp Bayramı'ndan sağlık çalışanları olarak bir araya gelmek, kaynaşmak, buluşmak ve günü hatırlatmayı amaçladıklarını söyledi.
Mahmoud Erden Koyuncu, March 14 health care professionals come together as the Feast of Medicine, socialize, meet and intended to remind the day, he said.
Kaynak: kirikhan.net
amacımız bundan sonra daha çok katılımcı olmasını sağlamak daha iyi işler yapmak ve daha iyi şekilde birbirlerimizle kaynaşmak ve köyümüz
Kaynak: Kuruçay, Zile
Buraya yerleşenlerin Osmanlı Devleti 'nin kuruluş yıllarında diğer beyliklerle işbirliği yapmak ve kaynaşmak amacıyla Anadolu 'nun her
Kaynak: Karaçulha, Fethiye
Ayrıca yaz aylarında buradaki Çerkesler tarafından kaynaşmak amacıyla festivaller yapılmaktadır. Köyde tam bir dayanışma hali mevcuttur.
Kaynak: Korkmaz, Göksun
İsmet'le kaynaşmak istese de Reşat yüzünden bunu başaramaz. Ayşegül Altın Açık (Funda Eryiğit ): Reşat'ın kızı. Tankut ile babasından
Kaynak: İstanbul'un Altınları
Bir bütün halinde hareket edilmesini sağlamak ve kaynaşmak maksadıyla her yıl "Kestane Günü, Dernek İftarı, Köy İftarı" gibiözel günler
Kaynak: Görentaş, Bozkurt
Kültür : Sarım gürüm olmak Sevmek,çabuk kaynaşmak 138. Semelmek Aptallaşmak 139. Sevindirik olmak Çok sevinmek 140. Seyip Başı boş 141.
Kaynak: Ramazanlı, Sarıkaya
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.