Bu nedenle çocuklarımızda farkındalığı
kazandırabilmek için eğitimlerimize devam ediyoruz.
For this reason, we continue our trainings to gain awareness of our children.
Kaynak: haber3.comPrematüre bebekler ve annenin sütü olmayan bebekleri hayata tutundurabilmek ve yaşama
kazandırabilmek adına ihtiyacımız var.
Premature babies and babies with mother's milk, on behalf of the need to gain life and living tutundurabilmek.
Kaynak: ekonomi.haber7.comYeni dönemde Adana olarak milli takıma daha fazla sporcu göndermek ve ülkemize yeni şampiyonlar
kazandırabilmek için çalışmalarımızı hızlandırdık.
Send more athletes to the national team as the new era of Adana and our country have accelerated our efforts to gain new champions.
Kaynak: haberdar.comHayatına anlam
kazandırabilmek için yeni bir arayış içine giren Aldo bütün Po Vadisi'ni dolaşır, düşük ücretli geçici işlerde çalışır, eski
Kaynak: Çığlık (film, 1957)Olay zaman aşımı sınırına yaklaştığında iktidardaki Uri Partisi savcılara biraz daha zaman
kazandırabilmek için yasaları değiştirdi
Kaynak: Cinayet GünlüğüSilaha hareket
kazandırabilmek için, polimer den üretilmiş dipçik yanlara katlanabilir. SCAR a EGLM model 40 mm bombaatar monte
Kaynak: FN SCARHüseyin'in amacı, Irak ekonomisine canlılık
kazandırabilmek için Kuveyt'in çok büyük boyutlardaki petrol gelirlerinden yararlanmaktı.
Kaynak: Saddam Hüseyin