Aynı başarıyı iç sahada da gösterebilse idi şu anda açık
arak lider konumunda olacaktı.
The same success was gösterebilse the internal field is now going to be a leader in open-arak.
Kaynak: merhabahaber.comFazla protein tüketimi idrarla kalsiyum atımını da artır
arak böbreklerde taş oluşum riskini artırabilir.
Arak increase urinary calcium excretion in the kidneys too much protein consumption may increase the risk of kidney stone formation.
Kaynak: iha.com.trMicelli de Neslihan'ı kenara
arak durumu kabüllendi ve oyuncusunu bir sonraki set için dinlendirmeye başladı.
Neslihan Micelli in the state conceded arak aside and began to rest players for the next set.
Kaynak: ajansspor.comAncak çok çalış
arak başarılı olabilirsin. Yemeğimi bitir ir bitir mez gelirim. Görüşmey eli nasılsın? Geç erken bizim eve mutlaka uğra.
Kaynak: Zarf-fiilhaspet kalesine geçişi icin atlı süvarilerinin geçiş güzergehıdır yamacımızda bulunan papaz okulu denilen
arak kilisesi de ayrı zenginliğimiz dir.
Kaynak: Donatım, MuşKam, ayin sırasında Suyla için
arak (rakı) saçar. At Gözlü Kartal ya da İki Dilli Kekeme Han adlarıyla da bilinir. Etimoloji (Su/Suv/Suy)
Kaynak: SuylaSu topu akıntıya kapıl
arak gözden kayboldu. (gerçek) Genç kızın güzelliğine kapıl
arak derslerini ihmal etmeye başladı. (mecaz)
Kaynak: Gerçek anlam