çokluk is. 1. Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı:
"Güzel seslere fazla kapılma, onun çokluğu gönül öldürür." -N. F. Kısakürek. 2. Çoğunluk:
"O akşam kibarların geleceğini, smokin hatta frakların çoklukta olacağını söyledi." -H. E. Adıvar. 3.
db. Kelimelerin belirli eklerle birden çok varlığı veya kişiyi bildirme biçimi, çoğul, cem. 4.
zf. Sık sık, çokça, çok kez:
"Ben çokluk ata binmediğim için birkaç ay içinde at toplandı, semirdi ve güzelleşti." -F. R. Atay.