kılavuz ne demek?
- 10 sözlük, 16 sonuç.
BSTS / Budunbilim Terimleri Sözlüğü
kılavuz anlamı İng. guide Osm. rehber Alm. Gewährsmann Fr. guide
Budunbilimsel alan araştırmalarında araştırıcıya yardım eden, yol gösteren, araştırıcıyla araştırılan bölge insanları arasında aracılık yapan kişi.
BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
kılavuz anlamı İng. guide
Osm. rehber
Fr. guide pédagogique
Okul yöneticilerine, öğretmenlere ve kimi durumlarda öğrencilere yeni pro
Gramlar, yöntem ve teknikler ile uygulama biçimleri üzerinde bilgi veren ve yol gösteren yapıt.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
kılavuz anlamı Fr. portulan
(deniz) (coğrafya)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
kılavuz anlamı İng. 1. leader (strip), had, film leader, 2. tape leader, leader Osm. lider, amors Alm. 1. Startvorspann, Filmvorspann, Vorspann, Blankfilm, 2. Vorlaufband, Starlband Fr. a
Sinem. 1. Filmlerin, film parçalarının başında, sonunda, aralarında yer alan; filmin alıcı, gösterici, açındırma aygıtı, basım aygıtı, vb. aygıtlara takılıp çıkarılmasını kolaylaştıran; filmi koruyan; asıl film için pay bırakan; boşluk dolduran; bazen çeşitli bilgiler taşıyan ve birçok çeşidi bulunan renkli, renksiz ya da saydamsız, sağlam film parçası. 2. Mıknatıslı kuşaklara takılan aynı nitelikte parça.
BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü
kılavuz anlamı İng. pilote Osm. rehber Fr. pilote
Gemilerin boğaz, kanal ya da barınağa giriş ve çıkışlarında kendilerine yol gösteren yönetici uzman kaptan.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
kılavuz anlamı İng. 1- screw-tap, 2- conductor Osm. kondüktör Fr. 1- pas de vis, 2- conducteur
genel uygulayım: 1- Somun ya da boru içine yiv açmak için kullanılan araç. 2- Dar, uzun bir yerde kolaylıkla bükülebilen tel, kablo vb. geçirilmek istendiğinde bunların ucuna bağlanan sert nesne.
Güncel Türkçe Sözlük
kılavuz anlamı
is. 1. Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber: "Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik." -F. R. Atay. 2. Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb: Öğrenci kılavuzu. 3. Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse. 4. mec. Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse: Kılavuzumuz Atatürk'tür. 5. den. Kılavuz gemisi. 6. den. Kılavuz kaptan: İstanbul Boğazı'ndan kılavuz almadan geçmek yasaktır. 7. sin. Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası. 8. tek. Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç. 9. tek. Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne.
Kişi Adları Sözlüğü
Kılavuz anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Yol gösteren, rehber.
Türkçe - İngilizce
kılavuz anlamı
isim
1) guide
2) manual
3) pilot
4) lead
5) pioneer
6) conductor
7) Baedeker
8) rudder
9) code
sıfat
1) pilot
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Kılavuz anlamıÇorum ili, Alaca ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kılavuz anlamıgaziantep ili, Doğanpınar bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kılavuz anlamıMardin ili, Dargeçit ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kılavuz anlamı
Muğla ili, Selimiye bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kılavuz anlamı
Niğde ili, Kemerhisar bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kılavuz anlamıTrabzon ili, Hayrat ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kılavuz anlamıVan ili, Çaldıran ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
kılavuz eş anlamlısı
rehber is. 1. Kılavuz:
"Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı." -N. F. Kısakürek. 2.
mec. Birinin doğruyu bulmasına yardımcı olan, yol gösteren kimse veya şey, delil:
"Ben bunları düşünürken rehberim eliyle bir büyük bina gösterdi." -R. H. Karay.
"kılavuz" için örnek kullanımlar
Trabzonspor taraftarı olan Merve Kaptanoğlu, Görünen köy
kılavuz istemez.
Trabzonspor fans, Mary Kaptanoglu guide does not want to display the village.
Kaynak: haberler.comBu tercihe hiçbir şekilde anlam veremedim ve görünen köyde
kılavuz istemiyordu.
This preference did not understand in any way and did not want to appear in the village guide.
Kaynak: haber7.comAma görünen köy de
kılavuz istemez.
But the guide does not want to display the village.
Kaynak: pressturk.comKılavuz, Muğla ilinin Milas ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: pınarın bulunmasında kılavuzluk etmesı sonucu koyun ısmı
kılavuz olarak konur.
Kaynak: Kılavuz, Milas Römorkörler veya diğer isimleriyle
kılavuz tekne ve pilot botlar genellikle diğer deniz araçlarının manevralarını kolaylaştırmak veya
Kaynak: Römorkörh2g2, internet üzerinden katılımı sağlanan hayat, evren ve her şey hakkında
kılavuz bir yapıdır. Genelde içeriği ansiklopediktir, ancak
Kaynak: H2g2Christopher Gist (1706 -1759 ) ABD'li kâşif ve askeri
kılavuz. 1750 'de Ohio Kumpanyası'nın görevlisi olarak Ohio Vadisini keşfetmek üzere
Kaynak: Christopher GistÖğrenciye bol bol
kılavuz verilmektedir. Dönemlik materyal 30 bölüme bölünmektedir. Öğrenci en az haftada iki bölümden sorumlu
Kaynak: Keller PlanıYolcu sarmal indirgenerek ayrıştırılırken
kılavuz iplikçik RNA-indüklenmiş susturma kompleksi (RISC)- içine yerleştirilerek dahil edilir
Kaynak: RNA interferazBir ya da iki
kılavuz ile bir körük ten oluşan akordiyonda, serbest metal dillerin titreşmesi, klavyenin tuşlarına basmakla sağlanır.
Kaynak: Akordeon