KOBİ'lerin krediye ihtiyaçları var ve bu konuda
kırılganlık devam ediyor.
SMEs need a loan, and this issue continues to fragility.
Kaynak: ekoayrinti.comFenerbahçe Ülker'in de kaybederken gösterdiği
kırılganlık son derece tanıdıktı.
Fenerbahce Ulker loses extremely familiar fragility shown.
Kaynak: tr.eurosport.comDış ticaretten kaynaklanan
kırılganlık ve döviz savaşı ile ilgili endişeler artıyor.
Foreign trade and foreign exchange arising from the fragility of growing concerns about the war.
Kaynak: ekonomi.haber7.comMinedeki minerallerin büyük çoğunluğu yalnızca gücü açısından değil
kırılganlık açısından da değerlendirilmektedir Diş minesi, Mohs sertlik
Kaynak: MineSermaye kontrolleri, finansal istikrarsızlığın ana unsurları olan döviz riskini, yatırımcının kaçış riskini,
kırılganlık riskini ve
Kaynak: Finansal sermaye kontrolleriTemperleme sıcaklığının artması ile ısıl gerilmeler, sertlik azalmayacak şekilde, birbirlerini dengeler ve bu arada
kırılganlık da düşük
Kaynak: TemperlemeParis'te şehir Modern Sanat Müzesi'nde sergilenen Maman adlı eserini; annesine benzeterek her ikisinin de
kırılganlık ve dantel örmelerini
Kaynak: Louise BourgeoisAncak bu taşlar oltu taşına nispeten daha kalitesiz ve çabuk
kırılganlık özelliğine sahiptir. Renkleri, oltu taşının siyah ve
Kaynak: Oltu taşı(kalınlık, bileşim, esneklik ve
kırılganlık), atmosfer ve gezegenin su kütlesi uygun bir birleşim ve karşılıklı etkileşme ile, Yer'in Güneş
Kaynak: Yerkabuğuyüzünden değil de bilgiyi çarpıtan ve bunun sonucu olarak
kırılganlık yaratıp spekülatörleri çeken yanlış makroekonomi politikaları
Kaynak: 1997 Doğu Asya Mali KriziSöz konusu toplumların kendi iç dinamiklerinden gelen bu
kırılganlık, kendini devletler arası savaşlarda, artan nüfus baskısında,
Kaynak: Bronz Çağı Çöküşü