Tekrarda yarar var, bu tablo talebi
kısarak, büyümeyi yavaşlatarak düzeltilemez.
Repetition is a good idea, this table enables them to reduce demand, slowing growth corrected.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trTarık, bütün giderlerinden
kısarak biriktirdikleri paraların üzerine arabasını satmaya karar verir.
Tariq, accumulated money by cutting back on all expenses decides to sell his car.
Kaynak: mersinim.netİkinci alınacak büyük ders ise ithalatınızı
kısarak, aslında ihracatınızı da öldürüyor olabilirsiniz.
The second major lesson to be taken by cutting imports from, exports may in fact be the killing.
Kaynak: haberler.comBu arada yüklü bir yabancı sermaye çıkışı halinde likiditeyi
kısarak bunu dengeleyebileceklerinin de altını çiziyor.
In the meantime, if an installed output of foreign capital liquidity by cutting it underlines dengeleyebileceklerinin.
Kaynak: hurriyet.com.trİki yanlarını da ocağın altını
kısarak pişirilir. Arzuya göre tepsi ile fırında, közlenerek veya soba üzerinde de pişirilebilir )Sıcak
Kaynak: Besmeçkaydetmek için kullandıkları ekipmanların çoğunun halen disket girişli olması nedeniyle MiniDisk operasyonlarına
kısarak devam etme kararı almıştır
Kaynak: Disketsarfederek (sesi yer yer
kısarak ve senkronizasyonu ile hafifçe oynayarak, başka bir deyişle sadece çarpma ve toplama yaparak) yaratabiliriz.
Kaynak: Üç boyutlu sesYSU'nın ilk amaçlarından biri akşam kullanılan bu aydınlatma harcamalarını
kısarak enerjinin çöpe gitmesini önlemekti Her ne kadar enerji
Kaynak: Yaz saati uygulamasıMedya, tek bir veya birden fazla fikri yayınlarıyla baskın kılıp, aynı anda ‘azınlığın' fikirlerinin sesini
kısarak ‘Çoğunluktaki Bilgi
Kaynak: Suskunluk Sarmalı