kısık ne demek?
- 6 sözlük, 12 sonuç.BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü
kısık anlamı İng. gap Osm.klüz Alm. Durchbruhstal Fr. cluse
Kıvrımlı yapılarda, bir kıvrımı keserek, iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki gedik koyaklara verilen ad.
Kıvrımlı yapılarda, bir kıvrımı keserek, iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki gedik koyaklara verilen ad.
Güncel Türkçe Sözlük
kısık, -ğı anlamı
is. 1. coğ. Kanyon. 2. sf. Kısılmış olan. 3. sf. Boğuk, güçlükle çıkan (ses): "Arkasından çıtırtılar, kısık sesler geliyordu." -Y. Atılgan. 4. sf. Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı).
is. 1. coğ. Kanyon. 2. sf. Kısılmış olan. 3. sf. Boğuk, güçlükle çıkan (ses): "Arkasından çıtırtılar, kısık sesler geliyordu." -Y. Atılgan. 4. sf. Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı).
Tarama Sözlüğü
kısık anlamı
1. Dar yer. 2. Kasık
1. Dar yer. 2. Kasık
Türkçe - İngilizce
kısık anlamı
sıfat
1) raucous
2) choked
3) hoarse
4) dimmer
5) pinched
6) husky
7) veiled
8) guttural
9) flat
sıfat
1) raucous
2) choked
3) hoarse
4) dimmer
5) pinched
6) husky
7) veiled
8) guttural
9) flat
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kısık anlamı
1. İki dağ ve tepe arasındaki dar geçit, boğaz. 2. Dağların kuytu yeri. 3. Uçurum. 4. Dar yer, iki kayanın arası : Kısıkdan geçiyordum, önüme bir kurt çıkdı. 5. Dar ve uzun sokak, yol : Kısıktan otomobil değil, deve bile zor geçer. 6. Köşe, bucak, ara. 7. Çıkmaz sokak, eğri büğrü yol : Bizim ev karşıki kısık içindedir. 8. Yol dönemeci : Karşıki kısıkları geçersek tehlike kalmaz. 9. Sıralanmış tepelerin küçük vadileri : Tepenin kısığı kuytudur, koyunları orada yatır. 10. Yüksek kayalıkların üstündeki aralıklar, yarıklar.
1. İki dağ ve tepe arasındaki dar geçit, boğaz. 2. Dağların kuytu yeri. 3. Uçurum. 4. Dar yer, iki kayanın arası : Kısıkdan geçiyordum, önüme bir kurt çıkdı. 5. Dar ve uzun sokak, yol : Kısıktan otomobil değil, deve bile zor geçer. 6. Köşe, bucak, ara. 7. Çıkmaz sokak, eğri büğrü yol : Bizim ev karşıki kısık içindedir. 8. Yol dönemeci : Karşıki kısıkları geçersek tehlike kalmaz. 9. Sıralanmış tepelerin küçük vadileri : Tepenin kısığı kuytudur, koyunları orada yatır. 10. Yüksek kayalıkların üstündeki aralıklar, yarıklar.
kısık anlamı
1. Derenin ya da ırmağın çok dar yeri. 2. Ufak derelerin birleştiği yer. 3. İki dağ arasında sıkışmış ufak dere.
1. Derenin ya da ırmağın çok dar yeri. 2. Ufak derelerin birleştiği yer. 3. İki dağ arasında sıkışmış ufak dere.
kısık anlamı
1. Apışarası, kasık. 2. Kol ve bacakdaki oynak yerler.
1. Apışarası, kasık. 2. Kol ve bacakdaki oynak yerler.
kısık anlamı
Kısa.
Kısa.
Vazıldan *Divriği -Sivas
kısık anlamı
İki tarla arasındaki dar yol.
İki tarla arasındaki dar yol.
İstanbul
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Kısık anlamı
İzmir ili, Menderes ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İzmir ili, Menderes ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kısık anlamı
Sivas ili, Beypınarı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sivas ili, Beypınarı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kısık anlamı
Uşak ili, Güre bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Uşak ili, Güre bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
kısık eş anlamlısı
kanyon
is. coğ. Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki koyak, dar boğaz, kapuz, kısık, klüz: "Rüzgârların kanyonlarda ıslık çaldığı gün batımları insanın içine dokunurdu." -M. Mungan.
is. coğ. Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki koyak, dar boğaz, kapuz, kısık, klüz: "Rüzgârların kanyonlarda ıslık çaldığı gün batımları insanın içine dokunurdu." -M. Mungan.
"kısık" için örnek kullanımlar
Kısık sesle de olsa politik bir şey de var arkada.
There is also a political thing, albeit quietly in the back.
Kaynak: ntvmsnbc.comBaslar yine güçlü, diğer sesler yine kısık.
Basses still strong, other sounds still low.
Kaynak: teknokulis.comPanelde sesi kısık olduğu için konuşmayan Şükür, "Zor bir yolculuk yaptım. Başka sefere konuşacağım" dedi.
Thank goodness I do not speak for the panel to be choked voice, "I did a rough ride. Else talk time," he said.
Kaynak: hurriyet.com.trKuzeyinde Üngüt Milyanlı ve Bayırlı köyleri,Kuzey doğusunda Göynük ve Bozlar köyü,doğusunda aksu, güneyinde Soku Milyanlı köyü, kısık suyu
Kaynak: Sakarkaya, Pazarcık
Kaynak: Sakarkaya, Pazarcık
Filmlerinde kısık sesli gürültüler, çürümüş nesneler, bozulmuş karakterler ve polarize edilmiş karanlık dünyalar kurgulaması ile
Kaynak: David Lynch
Kaynak: David Lynch
Ayrıca internet üzerinden yapılan konuşma yorum ve sohbetlerdeyse kısık gözler olarak görülmektedir. xD gülme krizi, x( sarsılarak üzülme
Kaynak: X
Kaynak: X
Dökme demirden üretilmiş tencereler de vardır. Dökme demir tencereler, kısık ateşte ve uzun sürede pişirilen yemeklerde(baklagiller,et
Kaynak: Tencere
Kaynak: Tencere
Adını meydandaki kısık yani az akan Kısıklıçeşme'den almıştır. Batıda Burhaniye ; kuzeyde Ferah ; kuzeydoğuda Kirazlıtepe ; güneyde ise
Kaynak: Kısıklı, Üsküdar
Kaynak: Kısıklı, Üsküdar
Daha sonra kısık ateşte ocağa konulup pişirilir. Kategori:Azeri mutfağı Kategori:Yunan mutfağı Kategori:Türk mutfağındaki dolma ve sarmalar
Kaynak: Kabak çiçeği dolması
Kaynak: Kabak çiçeği dolması
Kısa ve kalın boğazlı, kısa bacaklı, iri gözlü ve oldukça tüy lü hayvanlardır. Göz leri genellikle kısık ve akardır. Bu yüzden
Kaynak: Fars kedisi
Kaynak: Fars kedisi
Ayrıntıların kısık seslerini duymanın ve duyurmanın peşindedir. Modern Türk Şiiri içinde özgün bir yeri vardır. 80 sayfalık bu kitap,
Kaynak: Yukarıda Anlatılan Rüzgâr
Kaynak: Yukarıda Anlatılan Rüzgâr
Tedirgin olduğu zaman çıkardığı kısık seslerden ötürü böyle adlandırlmıştır. Ama çok keskin bir ıslık da çalar. Bu ürkek hayvan, en küçük
Kaynak: Dikdik
Kaynak: Dikdik
Daha sonra bir müddet kısık ateşte bırakılarak yemeğin iyice pişmesi sağlanır. Kategori:Türk mutfağındaki sebze yemekleri Kategori:İskilip
Kaynak: Çatal Aşı
Kaynak: Çatal Aşı
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
