Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kısıtlayıcı ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / İstatistik Terimleri Sözlüğü

kısıtlayıcı anlamı İng. constraint Alm. Nebenbedingung
Bir veri kümesinde dış koşullar nedeniyle konulan sınırlama, anlamdaş. kısıt.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

kısıtlayıcı anlamı İng. constraint
Verilen bir sorunda aranan çözümün sağlaması gereken ek koşul.

Güncel Türkçe Sözlük

kısıtlayıcı anlamı
is. 1. Kısıtlayan, kısıt Altına alan kimse. 2. mec. Sınırlayan, daraltan şey.

"kısıtlayıcı" için örnek kullanımlar

Yabancılaşma o noktaya kadar geldi ki; kimileri, kimilerinin hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı isteklerde bulunmayı normal görüyor.
Alienation he came to the point that, some of them, some have to make requests to limiting the rights and freedoms normally sees.
Kaynak: evrensel.net
Mercedes'e geçtiğinden beri Hamilton, McLaren'deyken sponsorların taahhütlerinin çok kısıtlayıcı ve zorlayıcı bulduğunu, takımın ne söyleyeceklerine dahi karıştığını ima etmişti.
Mercedes since crossing Hamilton, McLaren'deyken sponsors commitments found too restrictive and coercive, even if the team was involved in what has hinted that they say.
Kaynak: turkiyef1.com
Kızılderili rezervasyonu ya da kısaca Rezervasyon, Amerika Birleşik Devletleri 'nde ABD Kızılderilileri için oluşturulan kısıtlayıcı yasal
Kaynak: Kızılderili rezervasyonu
that has been set apart by Her Majesty for the use and benefit of a band) yaşamak zorunda oldukları kısıtlayıcı yerleşimlere verilen yasal ad.
Kaynak: Kızılderili rezervi
Kuzey Amerika 'da Kızılderililer sınırları belirli kısıtlayıcı özel yerleşimlerde yasal olarak toplanırlar ve bu yerlere Amerika Birleşik
Kaynak: Kızılderililer
Kanada'da yasal olarak yaşamak zorunda oldukları kısıtlayıcı yerlere Kızılderili rezervi (Indian Reserve) adı verilir. Günümüzde Kanada
Kaynak: Kanada Kızılderilileri
Kıta ABD'si 'nde Kızılderili rezervasyonu (Indian reservation) adı verilen sınırları belirli kısıtlayıcı özel yerleşimlerde yasal olarak
Kaynak: ABD Kızılderilileri
Zira bu basamak geri dönüşümsüz hız kısıtlayıcı basamak olup insülin,glukagon ve epinefrin hormonlarının kontrolünde aktive veya inaktive
Kaynak: Glikoliz
Eleştirel teorisyen Max Horkheimer 'e göre bir teori; insanları, bulundukları kısıtlayıcı koşulları değiştirerek onları özgürleştirdiği
Kaynak: Eleştirel teori
Kimi araştırmacılara göre, "bensizlik, insanlarda ve nesnelerde kısıtlayıcı ben kimliğinin yokluğu" anlamına gelmektedir Buddha 'nın
Kaynak: Anatta
deneysel işler yapmıştır. 1920ler in sonunda, otomatizmi kısıtlayıcı bulmuş, sürrealist hareketi terk ederek daha yapısal bir stile başlamıştır.
Kaynak: André Masson
Naïve Bayes Sınıflandırıcı Örüntü tanıma problemine ilk bakışta oldukca kısıtlayıcı görülen bir önerme ile kullanılabilen olasılık cı
Kaynak: Naive Bayes sınıflandırıcı
Rekabet hukukunun amacı mal ve hizmet piyasa larındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve
Kaynak: Rekabet hukuku
Bununla birlikte, kısıtlayıcı doğasına rağmen, zımmi statüsü çoğu zaman "Ehl-i Kitap"a baskılara karşı nispi güvence ve refah sağlamış,
Kaynak: Arap dünyasında antisemitizm
Düzyazıda akıcılığın şartları vardır: Bir sansür veya düşünce özgürlüğü nü kısıtlayıcı bir yasaya müstenit olarak düşünceler açıkça
Kaynak: Akıcılık
Kosta Rika 'da yaşayan sekiz farkli grupta toplanan Kosta Rika Kızılderilileri nin yaşamak zorunda oldukları kısıtlayıcı yerleşimlere
Kaynak: Kosta Rika Kızılderili rezervi
(1944 ); konut edinmede ırka göre kısıtlayıcı hükümler in uygulanmasının anayasaya aykırı bulunduğu Shelley-Kraemer Davası (1948 ); Sweat-
Kaynak: Thurgood Marshall
RS Spyder MR6 isimli 3.4-litre V8 motora sahiptir. 2006 yılı kurallarıyla 480 bhp (360 kW ), 44 mm hava kısıtlayıcı kullanılan 2007
Kaynak: Porsche RS Spyder
Ancak Neorealist akıma mensup teorisyenler uluslararası sistemde anarşinin uluslararası işbirliğinin önündeki kısıtlayıcı engellerden biri
Kaynak: Neo-neo tartışması
Ressam geleneksel portrelerin yaratıcılığı kısıtlayıcı niteliğini iyi bildiği için, kariyerinin son dönemlerinde "duvar resimleri" ve açık
Kaynak: John Singer Sargent
özgürlüğü kısıtlayıcı birtakım aksaklıklar yaşansa da, kişilik haklarına zarar veren konularda Türkiye'de mahkemelerin çok hızlı kararlar
Kaynak: Can Gazalcı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.