Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri A.K.'yi
kıskıvrak yakaladı.
Kıskıvrak woman because she caught police officers arrived at the scene a short time.
Kaynak: haber3.comPolis internet gaspçılarını
kıskıvrak yakaladı.
The police caught the internet gaspçılarını kıskıvrak.
Kaynak: haberturk.comYaklaşık bir aydır gizli bir şeklide izlenen şebeke, son yapılan olayla
kıskıvrak yakaladı.
Give you a secret about a month monitored network, the most recent incident caught kıskıvrak.
Kaynak: kibrisgazetesi.comKısa bir eğlenceden sonra ansızın Ahmet'i
kıskıvrak bağlarlar. Hiç acımasız elini, kolunu , bacağını parça parça edip sazlığın oraya
Kaynak: Molla Ahmet EfeKalkmaya çalışırken demirlerin elini ve ayağını
kıskıvrak tuttuğunu gördü. Giden tanrılara seslendi. Bazı tanrılar onu duydu ve yanına
Kaynak: HephaistosXenophilius Lovegood Kendisi gibi ilginç görünüşlü bir asası vardır 28.5 cmdir ama yılan gibi
kıskıvrak bir asası vardır özü karga kuyruk
Kaynak: Harry Potter asalarıYabancı ülkeleri
kıskıvrak bağlayan Mısır'ın koruyucusu. Işığın seçtiği kişi,çünkü Yasa güçlüdür. Büyük zaferler elde etmiş ordulardan yana
Kaynak: II. RamsesUçuşu hızlı ve çeviktir, beslenirken böcek leri havada
kıskıvrak yakalar. Yaşam şekli : Kaya kırlangıçları, gagalarında topladığı çamurlardan
Kaynak: Kaya kırlangıcıBir yanda insanları
kıskıvrak bağlamış olan batıl inançlar, bir yanda kilise bahçesindeki kuyu, dönmesi beklenen İsa motifi, peder Virgin
Kaynak: Çöplük (oyun)