Özellikle vatandaşlarımız arasında etnik
kışkırtıcılık anlamına gelecek, ırkçılık anlamına gelebilecek sözlerin bazı siyasilerden kaynaklanması çok kaygı verici.
That the future of our citizens, especially ethnic incitement, racism, words can mean very worrying result from some politicians.
Kaynak: iha.com.tr''Özellikle vatandaşlarımız arasında etnik
kışkırtıcılık anlamına gelebilecek, ırkçılık anlamına gelebilecek sözlerin bazı siyasilerden kaynaklanması çok kaygı vericidir.
Of citizens, especially ethnic incitement'' could mean, words can not mean racism is very worrying result from some politicians.
Kaynak: haber7.combilinçli
kışkırtıcılık, kabul görmüş ve tekdüzeleşmiş yaşam biçiminin yeniden düzenlenmesi (ya da düzensizleştirilmesi) punk yaşam
Kaynak: Punk rockParti Kongresinde ise Vieira “savaş çıkartmak için
kışkırtıcılık” suçundan partiden atılır ve yerine eski başbakanlardan Manuel Saturnino
Kaynak: PAIGCSütyen 'e
kışkırtıcılık ve çekicilik katan fantezi sütyen modellerine verilen isimdir. Kaynakça : Brassiere- Kategori:İç çamaşırlar Kategori:
Kaynak: Sutyençıkması için isyanın liderlerinden olan ve Sinop'ta sürgünde bulunan Yakova'lı Rıza ile anlaşmış ve
kışkırtıcılık yapmış olduğu belirtilemektedir.
Kaynak: V. MehmedBetşeba hem de Olympia ölümlülükleri izleyiciye sunulan sade kadınlardı Fakat Manet, Rembrandt'ın aksine bu sadeliğe
kışkırtıcılık da eklemişti.
Kaynak: Olympia (tablo)