Cümlenin abukluğu benim suçum değil ama muhtemelen anlayışım
kıt biraz.
Abukluğu understanding of the sentence is not my fault, but probably a bit scarce.
Kaynak: blog.radikal.com.trÇünkü zor ve
kıt imkânlarla ancak bu kadar yapılabilir.
Because it can be done but it's difficult and scarce possibilities.
Kaynak: 08haber.comBu öğrenciler
kıt kanaat burada idare ediyorlar.
These students are administered a bare here.
Kaynak: 08haber.comKaynaklarımız
kıt ve sınırlı.
Resources are scarce and limited.
Kaynak: sanliurfa.comEkonomist (iktisatçı): Kaynakların insan ihtiyaçlarını en iyi karşılayacak şekilde kullanılmasını, sınırsız insan ihtiyaçlarından
kıtKaynak: EkonomistHintli ekonomist Amartya Sen , gerçekte
kıt olanın ürünler ya da üretim faktörleri değil para olduğunu, kıtlığın nedeni olarak kar amaçlı
Kaynak: Kıtlık (ekonomi)Karneyle satış, özellikle savaş dönemlerinde
kıt malların dağıtımında eşitlik sağlamak amacıyla yaygın olarak başvurulan bir önlemdir; bu
Kaynak: KaraborsaModel esasen ülkelerin bol üretim faktörlerini kullandıkları malları ihraç,
kıt olanları kullandıkları malları ise ithal edeceğini söyler
Kaynak: Heckscher-Ohlin modeliekonomi de
kıt kaynakların paylaştırılmasını içerdiği için, politika bilimi nde (siyaset bilimi) gücün tahsisindeki rolü nedeniyle,
Kaynak: EtikÇünkü su
kıt ve çok değerli bir kaynaktır, kolayca israf edilmemesi gerekir. Ayrıca sulama mutlaka drenajla birlikte düşünülmelidir.
Kaynak: SulamaKeşif Seferini yönlendirme görevinden önce Scott, kariyer ilerletme fırsatlarının hem
kıt hem de hevesle hırslı subaylar tarafından
Kaynak: Robert Falcon ScottSemud kavminin kendilerine bir mucize veya sınav olarak kaya deliğinden çıkan ve zaten
kıt olan su kaynaklarıyla bilinen bölgede kuyudan
Kaynak: SalihBütün hayatı boyunca bahçesinde çalıştığı malikâne nin dışına çıkmamış olan kendi halinde, saf biraz da zekası
kıt bir bahçıvan, işvereni
Kaynak: Merhaba Dünya (film)Hayatını idame ettirebilmek için bir yandan da ayakkabı boyacılığı yapan ve
kıt kanaat geçinen Ferrer, 1997 yılında «kaydedilip,
Kaynak: İbrahim FerrerBir demo'nun asıl amacı sanat , müzik ve programlama yeteneklerinin ve esas olarak eldeki çok
kıt kaynakların elverebileceği maksimum
Kaynak: DemosceneÇünkü çöllerde
kıt bir ekosistem hakimdir ve kahverengi sırtlan buna uyabilmek için besin yelpazesine meyve ve diğer bitkileri, ölü
Kaynak: Kahverengi sırtlanİşletme ekonomisi
kıt kaynaklarla belirlenmiş kısıtlar ve firma amaçlarının en iyilenmesi sağlayarak tek bir sonuca ulaşmayı sağlar.
Kaynak: İşletme ekonomisiİlk ispanyol yerleşimciler
kıt seviyedeki bitki örtüsü sebebiyle, ölümüne açlık çekmişlerdir. 1587'de İngiliz kâşif Thomas Cavendish
Kaynak: Brunswick Yarımadasıolunan unsurlar, bir ülkenin (yerel, bölgesel veya küresel düzeyde düşünülen) hedefleri ile (
kıt veya bol olmaları açısından) kaynaklarıdır .
Kaynak: JeostratejiTeşvik tedbirleri kalkınma ekonomisi nin bir parçası olarak
kıt kaynakların en verimli kullanımını, tasarruf tedbirlerini, ihracat ve
Kaynak: Teşvik SistemiCoğrafyanın dağlık ve işlenebilir toprağın çok
kıt oluşu, halkı gurbetçiliğe zorlamıştır. İlçede sanayi tesisi ve istihdam yaratacak
Kaynak: Yusufeli