kocamak anlamı (nsz) Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak: "Sen de benim nazarımda öyle kocamış bir hâkime benziyorsun ki göstermek istediği ciddiyet boyunun ve yaşının çok üstünde..." -H. Z. Uşaklıgil.
Türkçe - İngilizce
kocamak anlamı fiil 1) grow old 2) age
kocamak eş anlamlısı
ihtiyarlamak (nsz) 1. Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, kocamak. 2. İhtiyar görünüşü almak, ihtiyar görünmek: "Ağlamaktan gözleri şişmiş, zavallı yüzü on sene birden ihtiyarlamıştı." -H. E. Adıvar.
yaşlanmak (nsz) Yaşı ilerlemek, ihtiyarlamak: "Allah'ın takdiri bilinmez ama ben seni hayli yaşlanmış görüyorum." -T. Buğra.