kok anlamı İng.coke
Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü: § "
Hem de Altında kok kömürü ve onun üzerinde birkaç parça gürgen odunu mürettep olarak gayet parlak yanan bir ateş ki "Mangal kenarı kış gününün lalezarıdır." diyen şair bunu görseydi..." -Ahmet Midhat Efendi, Taaffüf, 8. § "
On sekizinci asrın ortalarında kok kömürünün keşfinden sonra doğan büyük kapitalizm..." -Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 120. § "
Kok kumpanyasının geçici müşterilerine hazırladığı manasız, şivesiz bir oda dedim." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar I, 78.